Altaylı kendisini nasıl savundu?
Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, bugün köşesinde farklı düşünceleri savunmanın erdemlerinden söz etti.
Fatih Altaylı bugün köşesinde ilginç bir çıkış yapıyor. "Neyin doğru neyin yanlış olduğunu da söyleyemeyeceğiz. Farklı bakış açıları getirmek de yasak. Tek, prototip bir yaklaşım olacak ve papağan gibi onu tekrarlayacaksınız. Yoksa... "Yoksa"sı çok fena." diyen Altaylı şöyle devam ediyor:
YA SATILMIŞ YA AJAN...
"Ya satılmışsınız, ya ajansınız. Hele hele konu İsrail ise "Siyonist uşağı" veya "MOSSAD"sınız.
Bütün bunları birkaç gündür bana ve birkaç gazeteciye daha yakıştırıyor bazıları.
Abuk sabuk internet sitelerinin ve gazetelerin benim laflarımdan, yazılarımdan aldıkları bölük pörçük parçaları okuyup kin kusuyorlar.
O parçalar benim tam olarak fikrimi yansıtmadığı gibi, ne demek istediğimi de dile getirmiyor, ama çok da önemli değil."
VELEV Kİ FARKLI DÜŞÜNÜYORUM!
Altaylı bir dönem Başbakan Erdoğan'ın Türban ile ilgili sarfettiği "Velev ki..." şablonu ile devam ediyor yazısına:
"Velev ki farklı düşünüyorum, size ne?
İsrail'de bazı sol gazetelerin, İsrail hükümetinden farklı düşünmesini "çok önemli ve çok değerli" buluyorsunuz da, Türkiye'de birilerinin farklı düşünmesini niye kabul edemiyorsunuz.
Bazılarınız, Başbakan Erdoğan'ın ilk gün yaptığı konuşmayı dinlediniz ve bayıldınız değil mi!
Peki o konuşmanın, Habertürk'ün o günkü haberleriyle ve benim yazdıklarımla neredeyse bire bir aynı olduğunu da gördünüz mü? Eeee o zaman.
İsrail'e tepkiyse eğer, biz sizden on kat güçlüsünü ve bin kat akılcısını gösteriyoruz zaten.
Ama bir yandan da fikir üretiyor, bu ülke için doğrusunu bulmaya çalışıyoruz.
Boş laf, aksiyonsuz tepki üretmekten yana değiliz çünkü. Ama bazılarınız, bunu yapana, "Siyonist ajan, İsrail köpeği" yakıştırmasını yapıyor."
ÇOK ŞÜKÜR KİMSENİN KÖPEĞİ OLMADIK
Altaylı "Çok şükür Allah'a, hayatımızda kimsenin köpeği olmadık. Ne birinin, ne bir fikrin." diyor ve devam ediyor:
"Bizim önceliğimiz, bu topraklarda yaşayan herkesin geleceği.
Bize sövenlerin bile. Onların çocuklarının bile. Onun için yazıyoruz.
"Niye o gösterilerde Türk bayrağı yok da, bu konuda gıkını çıkarmayan Arap ülkelerinin bayrakları sallanıyor? Ölenler bizim vatandaşımız" diye sorduk.
Ayıp mı ettik?
Asla!
Zaten dün de gördük, Konya'daArap bayrakları gitmiş, yerine bizim al bayrağımız gelmişti."
GÜLEN'E DE Mİ SİYONİST DİYECEKSİNİZ?
"Ve Fethullah Gülen de konuştu.
Ne dedi Gülen. İki cümlesi yeter: "İHH'yı tanımıyorum. Bu yardım öncesinde İsrail ile konuşulup yola öyle çıkılmalıydı."
O da mı siyonist oldu şimdi. Eli kulağındadır, onu da dersiniz.
Ben sizi bilirim.
Ya sizin gibi düşüneceksiniz, ya düşünmeyeceksiniz, ya da aşağılanmayı peşinen kabul edeceksiniz.
Ama kimin ne olduğunu en iyi zaman gösterir.
Siz değil."
Altaylı'nın yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.
gazeteciler.com