CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın Anayasa değişiklik paketiyle ilgili sorularını cevaplandırdı. Anayasa değişiklik paketiyle AK Parti'nin kendi 12 Eylül'ünü oluşturduğunu söyleyen Baykal, CHP'yle AK Parti arasındaki oy farkının kapandığını söyleyerek, muhtemel koalisyon tartışmalarıyla ilgili de oldukça ilginç bir yorumda bulundu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti'nin Anayasa değişiklik paketiyle yargıyı kelepçelemeye çalıştığını iddia etti. Yargılanacakların yargıyı kontrol altına alma çabaları olarak nitelendirdiği Anayasa değişikliği paketini sert sözlerle eleştiren Baykal, Erzincan'da hazırlanan iddianamenin ise hukuk faciasi olarak değerlendirdi.

Fatih Altaylı Pazar gecesi Pelin Batu'yla kafa bulmuştu. Dün akşam ise Deniz Baykal'ı ti'ye almaktan kendini alıkoyaması. CHP'nin Güneydoğu'da hiç bir varılk göstermemesini gündeme getiren Altaylı, Baykal'ı en çok bu konuda sıkıştırdı.

'Sayın Baykal, Hakkari'de toplam 47 oy almışsınız. AKP yüzde 47'si değil ama bu. Sadece 47 oy. Yani Hakkari'de seçmenlerinizi bir kahvede toplayıp yemek bile ısmarlayabilirsiniz!'

İşte Baykal'ın o ilginç sözleri;

Anayasa Mahkemesi'nin tamamını değiştirsinler, istiyorlarsa parti kapatmayı da tamamen ortadan kaldırsınlar herkes ağzına geleni devlete millete istediğini yapsın. 

Çok profesyonel ve ince düşünülmüş tuzaklar var pakette. Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğunu Cumhurbaşkanı kalanını ise Meclis'te çoğunluğu bulunan siyasi parti seçecek. Burada Yüce divan konusu bile bellli değil.

"BAŞBAKAN'I DİNLERKEN GÜLÜYORUM"

Başbakan demiş ki böyle bir pakete getirdiğimizde muhalefet şok geçirdi demiş. Ne diyelim Allah selamet versin. Bizim söylediğimizde zaten buydu.

İDDİANAME HUKUK FACİASI

Ordu komutanı sanık. Birisi işledi diyorsa birisine suç işliyor demek bu kadar ucuzsa, madem bu konuya girdik açalım. Ben açmazlardan bahsediyorum. Genelkurmayın içerisinde eğer gerçekten bir cunta varsa, böyle olmuş mi diyemessin. Yok eğer gözyumuyorsan o zaman sende bu işin içindesin. Ben partimde böyle birşeye müsaade edebilir miyim? Erzincan'da bir iddianame hazırlanıyor biri ordu komutanı diğeri cumhuriyet savcısı. Tabii ki ortada bir suç varsa gereğini yapacaksın. Ben iddianameyi inceledim, böyle bir iddianeme olabilir mi? Bu iddianameyi dünyanın her tarafına gönderin bakın ne cevap alabileceksiniz. İddianemede 12 gizli tanığın ifadesi var. Onun dışında hiçbir delil yok. Bunların ciddiyeti yok.

"AKP SABIKALI PARTİDİR"

"AKP SABIKALI PARTİDİR"

Şimdi bizim Anayasa değişikliğiyle ilgili gündemden uzak durduğumuz doğrudur. Biz AKP'nin Anayasa değişikliğiyle ilgili asıl niyetlerini birileriyle de iş tutarak ne yapmak istediğini biliyoruz. Bizde buna müsaade etmek istemiyoruz. AKP, Anayasa açısından sabıkalı bir partidir. AKP, Anayasa Mahkemesi'nde ezici çoğunlukla, Anayasa'nın temel ilkelerinden birine aykırılık gerekçesiyle mahkum oldu. Böyle bir parti şimdi kalkıp Anayasa'yı değiştirmeye çalışıyor. Türkiye'nin Anayasa'sı olan bir düzenlemeyi, partinin mutfağında yapamassınız.

"ORTADA İYİ NİYET YOK"

YÖK ile ilgili neden böyle bir düzenleme yok. Ortada görülüyor ki iyi bir niyet yok. Bu nasıl oylanacak. Diyorlar ki tamamına oy vereceksiniz. Biz bazı maddelerin değişmesini isteyebiliriz. 12 Eylül'le ilgili maddenin durmasını isteyebilir miyiz? Ancak onlar garnitür süs onlar. Diyorlarki pakete bunları koyuyor sonra da bunların yüzüsuyu hürmetine bunları oylayalım.

"SEN NASIL YARGILANACAKSIN"

Diyorlar ki biz mahkemeleri kuracağız. Belki sen yarın yargılanacaksın? Neden bunları tek tek getir miyorsun? Bu konuda Cumhurbaşkan'ı bile göreve çağırdık.

Biz 12 Eylül Anayasa'nın kabülünden sonra bugüne kadar birçok konuda Anayasa taslağı hazırladık. Örneğin kürsü dokunulmazlığı dışında tüm dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır. Şimdi bunlar var ancak kimse meşgul değil.

"BAKIN BUNLARDAN KORKUYOR"

Bunların orduyla, yargıyla, basınla sorunları var. Türkiye'nin tümünde özellikle medyada büyük bir korku var. Bir tür otosansür vardır. Acımasız, hesap soran bir zihniyet var. Bu parlemanto Anayasa Mahkemesi'ni belirleyecek ve HSYK'yı belirleyecek Cumhurbaşkan'ı ayarlayacak.

"KENDİLERİNİ GÜVENCE ALTINA ALMAK İSTİYORLAR"

AKP, Anayasa değişikliği paketiyde kendi 12 Eylül'ünü oluşturuyor. Paket bu haliyle bunu gösteriyor. AKP , yargıyı kelepçelemeye çalışıyor. 12 Eylül bile bunu yapmamıştır. 12 Eylül'de sadece hukuku hiçe sayanların yargılanmaması için bir madde ortaya koymuştur; ancak bunlar bunu bir adım daha ileri götürmektedir. Bunlar bizim iktidarımız bitse dahi yargı üzerindeki gücümüz bitmesin istiyorlar. Kendilerini güvence altına almak istiyorlar.

"ARAMIZDAKİ FARK KAPANDI"

Aramızda geçtiğimiz seçimlerde çok büyük farklar vardı ancak şimdi 3-5 puan var. İyice daralmış olar bu farkı eğer kapatabilirsek ve birinci olursak o zaman iş çok değişecek. Biz bu farkı kapatabilirsek, iktidar için olağanüstü bir avantaj sağlayacaktır. Sistem istikrara yönelik bir sistem. Biz alnımızın teriyle mücadele vere vere yükseliyoruz. AKP birikimi kullandı ve biryerlere geldi. Önümüzdeki dönem AKP'nin iktidar olamayacağını düşünüyorum. Bunu Türkiye için çok önemli olduğunu gösteriyorum. Şu andaki tablo AKP'nin iktidarı kaybedeceğini gösteriyor.

"AKP YERİNE SAADET PARTİSİNİ TERCİH EDERİM"

Şimdi tabii seçime bir yıl varken ve CHP yükselirken ve AKP gerilerken bir koalisyon üzerinde değerlendirme yapılması çok yanlış olur. Çünkü biz tek başına gelmek istiyoruz. Bizim amacımız tek başına iktidara gelmektir. Bu doğrultuda çalışıyoruz. Biraz eksiğimiz olur bunu nereden karşılarız? Bu konuda ciddi bir cevap vermek gerçekten mümkün değil. O nedenle asık suratlı ciddi bir cevap vermek yerine. Bize AKP ile koalisyon kurarmısınız derseneniz Saadet Partisi'yle kualisyon yapmayı tercih ederim derim.

"AKP MANEVİ İFLASI YAŞAMIŞTIR"

Bana göre AKP, büyük bir manevi iflas yaşamıştır. AKP, yola çıkarken İslami ve alçak gönüllü bir yaklaşım içerisinde, insanların yaşayış biçimlerini sahiplenerek, dürüstlüğü, ahlakı, helali haramı bilmeyi, devletin malına göz dikmemeyi, para pulla övünmemeyi böyle İslami bir olgunlakla yola çıktılar. Toplumda buna destek verdi ve Türkiye büyük bir yolsuzlukla karşı karşıyadık. Türkiye, temiz diye bunlana destek oldu. Şimdi sekiz yıl geçti ve bugün bunlar o tevazuyu o dürüst ve insani anlaşı temsil ettikleri görülüyor mu?Bunlar önce sakallarını kestiler. Ondan sonra gömleklerini değiştiler. Sonra dört çeker jiplere geçtiler sonra havuzlu evlere geçtiler. Helal paraya herkesin saygısı var. Sen hangi yatırımı yaptın da bu parayı kazandın.

Saadet Partisi'nin yöneticileri bunun bir parçası gözükmüyor. Sayın Genel Başkanları bunlara göre çok daha temiz.

gazeteciler.com