Altan O Soruyu Sordu
Yazı saati iyice yaklaştığı bir sırada telefonuma bir mesaj geliyor:
-Şok kayıtlar...
Peşine düşünce, Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ’a ait olduğu söylenen bir konuşmaya rastlıyorsunuz.
Bir kez daha kanaat getiriyorum ki Ergenekoncular ya da açık ve gizli yandaşları beyhude kürek çekiyor...
Çünkü aydınlatılacak bir süreç yok.
Çoktan aydınlanmış, belgelenmiş, dosyalanmış kanıtlar var.
Her şey zabta geçmiş, tespit edilmiş ve edilmekte...
Ne var ki biz peyder pey öğreniyoruz...
***
Nitekim...
Albay Dursun Çiçek’in telefonlarının “İrticayla Mücadele Eylem Planı” belgesinin bulunmasından üç ay önce dinlenmeye başlandığını dün okudum.
Çünkü Poyrazköy İddianamesi’nin eklerinde, Çiçek’in telefonlarının mahkeme kararıyla dinlenmesine yönelik belge varmış... Dinleme kararı İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nden 9 Mart 2009’da alınmış...
***
Galiba Erzincan olaylarını da bu çerçevede değerlendirmek gerek...
Bir kısım, bir cemaat üzerine gidildiği için bu sürecin başladığını iddia ederken...
Ergenekon sürecini ortalığa sermek isteyenler de oralarda Ocak 2009 yılından bu yana “İrticayla Eylem Planı” çerçevesinde faaliyetlerin söz konusu olduğunu ve bunların da izlendiğini beyan etmekte...
Sanıyorum HSYK’nın Türkiye’nin hiç bir sorununda görülmeyen bir hızla “özel yetkilerinden” mahrum bıraktığı savcının da elindeki dosyayı Ergenekon savcılarına göndermesi bu yüzden...
***
Başsavcıyı gözaltına alan savcının, İstanbul Ergenekon savcılarına gönderdiği dosyasında acaba neler var?
Başsavcıyı tutuklayan mahkeme...
Serbest bırakılmasına itirazı reddeden mahkeme...
Onlar bu kararları dosyadaki hangi belgelere bakarak verdi?
Bunlar da galiba peyder pey kamuoyuna yansımakta...
***
Ama ne olup bittiğini anlamak açısından...
Şunları da anımsamak gerek...
Erzurum’daki özel yetkili savcılar, söz konusu soruşturma sürecinde Başsavcı Cihaner’i gözaltına aldırmışlar...
Kimi MİT görevlileri ve askerleri tutuklatmışlar...
Eskişehir İl Alay Jandarma Komutanı’nı da tutuklular listesine dâhil etmişlerdi.
Ve 3. Ordu Komutanı’nı da sorguya çağırmışlardı...
Hatta...
Başsavcının sorgusu sırasında 3. Ordu Komutanı’nın gününü Genelkurmay’da geçirdiği de yazılıp söylenmekte...
Ankara’daki aculluk tam bu aşamada patlak verdi...
***
Ardından da Başbuğ kaseti...
Diyorum ki acaba savcı ordu komutanını mı tutuklayacaktı?
Ve daha da bomba bir soru...
Bu ihtimal var ve bunu biri önlediyse, acaba onun da devreden çıkması mı söz konusu olacak?
***
Ergenekon sürecini azımsamamak gerek...
Başta söyledim ama tekrarlayayım...
Çünkü bir kez daha kanaat getiriyorum ki Ergenekoncular ya da açık ve gizli yandaşları beyhude kürek çekiyor...
Çünkü aydınlatılacak bir süreç yok...
Çoktan aydınlanmış, belgelenmiş, dosyalanmış kanıtlar var...
Her şey zabta geçmiş, tespit edilmiş ve edilmekte...
Ne var ki biz peyder pey öğreniyoruz...
MEHMET ALTAN-STAR