Almanya'da dev miting!
Avrupa'nın farklı ülkelerinden Almanya'ya gelen yaklaşık 50 bin kişi, Başbakan Erdoğan'a destek için "Demokrasiye Saygı Mitingi"nde buluştu.
Almanya'nın Düsseldorf kentinde düzenlenen "Demokrasiye Saygı" mitingi, Avrupa'nın farklı ülkelerinden gelen yaklaşık 50 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği tarafından organize edilen Demokrasiye Saygı Mitingi, Düsseldorf'taki Rheinpark bölgesinde büyük bir coşkuyla başladı. Videokonferans yöntemiyle miting alanına bağlanan Erdoğan konuşma yaptı.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği tarafından organize edilen Demokrasiye Saygı Mitingi, Düsseldorf'taki Rheinpark bölgesinde büyük bir coşkuyla başladı. Binlerce kişi Rheinpark'taki meydana Almanya Belçika ve çeşitliAvrupa ülkelerinden Başbakan Erdoğan'a destek vermek için geldi.
Mitingde sevilen Sanatçı Uğur Işılak da konser verdi. Konserle birlikte alandaki coşku daha da arttı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın videokonferans ile mitinge bağlandı ve konuşma yaptı.
İşte konuşmasından satır başları:
-Aramızda mesafeler olsa da şu an sizinle birlikteyim. Bizi öz yurdunda garip öz yurdunda parya gördüler.
-Bizi yıllarca hor gördüler. Tüm değerlerimize saldırarak akıllarınca bizi hizaya getirmeye çalışıyorlar. Aralarına medya ve sosyal medayayı alarak bunu yapmaya çalışıyorlar. Hiç endişeniz olmasın Türkiye demokrasisine sahip çıkıyor. Millet bu yaşananlara izin vermiyor.
-Dünyanın her yerinde sizinde olduğu gibi Türkiye'ye sahip çıkıyor. Demokrasiye kimse el uzatamaz. Hiç kimse Türkiye üzerinde operasyonyapamayacaktır. Türkiye ile vatananızla iftahar edin. Mensubu olduğunuz milletle anavatanınızla gururlanın. Sizin hayır dualarınızla biz burada iş başındayız.
-21.YY mutlaka ama mutlaka Türkiye yılı olacaktır. Mısır'da halkın iradesiyle ortaya çıkan bir idare vardı. mursi yönetimi halkın isteğiyleCumhurbaşkanı oldu. mursi'ye 1 yıl tahammül edemediler. Halkın takdiriyle çıkan Mursi'ye darbe yaptılar. Sadece biz ve Katar Mursi'nin yanında oldu.
-Mısır halkına karşı sevgimiz sınırsızdır, sorun darbe yönetimidir.
-Dualarınızda bizi ve Mısır'da darbeye karşı onurlu mücadale eden halkı unutmayın. Rabbim oruçlarınızı ve ibadetlerini kabul etsin. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Çok sayıda sivil toplum örgütünün de katıldığı mitingde Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik bir konuşma yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de mitingdeki konuşmasında, halkın 12 Mart ve 28 Şubat süreçlerinde millet iradesinin nasıl gasp edildiğini iyi bildiğini, bu nedenle Erdoğan'a "Sakın geri adım atmayın" mesajı verdiğini söyledi. AK Parti'nin de millet iradesini gaspetmek isteyenler karşısında geri adım atmadığını kaydeden Çelik, "Bizler sadece vitrinin ön tarafında duran insanlarız. Bugün, bizlerin değil siz burada bayrak sallayanların eseridir" dedi.
Benzer olayların daha vahim sonuçlar doğuracak şekilde bugün Mısır'da "utanmadan herkesin gözü önünde" sahneye konulduğunu dile getiren Çelik, "Bugün meşru Cumhurbaşkanı'nın tutuklandığı ve hapsediliği gün utanç günüdür, kara gündür. Deniyor ki, 'Her şey sandık değildir. Sandığın yanı sıra temel hak ve hürriyetler vardır.' Bunu biliyoruz. Ama sandık demokrasinin omurgasıdır, sandık milli iradenin namusudur" şeklinde konuştu.
"MISIR HALKININ HAKKINI GASPETiILER"
Çelik, Mısır'da ordunun yönetime el koyarak ülkenin seçilmiş ilkCumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi görevinden uzaklaştırmasına ilişkin, "Seçimle görev başına gelenler görevlerinden uzaklaştırılıyor, bir tek Türkiye sahip çıkıyor, sesi çıkıyor. Şimdi herhangi bir meydan diğer meydanın hakkını gasp edecekse, yarın bir başkası iktidara geldiğinde onların hakkını gasbedecekse, orada demokrasi olmaz" değerlendirmesinde bulundu. Askeri darbeye destek verip sessiz kalanların ya da olanları mazur göstermeye çalışanları eleştiren Çelik, bunu yapanların tüm Mısır halkının hakkını gaspettiğini vurguladı.
Türkiye'nin Mısır'da herhangi bir tarafı tutmadığına dikkati çeken Çelik, "Sadece Cumhurbaşkanı Mursi değil, kim olursa olsun biz yine aynı tavrı koyar, demokrasiye sahip çıkardık" diye konuştu.
Çelik, çeşitli sebeplerle demokratik tepki ve gösterilerin doğal olduğunu ancak birilerinin pusu ve tuzak kurarak bir ülkenin geleceğine göz dikmesini "Düsseldorf'tan da reddettiklerini" söyledi.
Türkiye'de de meşru bir şekilde işbaşına gelen bir Başbakan'ın 27 Mayıs darbesiyle görevinden uzaklaştırıldığını hatırlatan Çelik, şöyle devam etti:
"Askeri darbe bir başbakanı, merhum Adnan Menderes'i ipe gönderdi. Bu millet bugün o merhum Başbakan'ı rahmetle anarken, Fatiha'yla anarken onu asanları lanetle anmıyor mu? Peki meşru Başbakan idam edildikten sonra sizlerin babalarınız, dedeleriniz Başbakan idam edildi diye korktular sandıktan geri mi çekildiler? Hayır. Sabırla sandığa sarıldılar, sandık dediler. Başka ülkedekiler gibi yakıp yıkarak değil, sandık diyerek çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için."
Milletin iradesiyle sandıktan çıkanın milletin namusu olduğunu kaydeden Çelik, Türkiye'de halkın 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerini görmüş olmasına karşın demokrasi yürüyüşünden vazgeçmeyerek geleceğine sahip çıktığının altını çizdi. Çelik, şunları söyledi:
"Milli iradeyi ayakta tutmak için bu yürüyüşten vazgeçmediniz. Bu meydanları doldurduğunuz gibi Türkiye'de de meydanları doldurdunuz. 2002'de kendi iradenizi ve vizyonunuzu tahakkuk ettirmek için AK Parti'yi iktidar yaptınız. Yine AK Parti'ye karşı da cunta tezgahı, AK Parti liderliğine karşı suikast tezgahı, hepsini yaşadık. Biz şunu biliyoruz önce Allah sonra millet. Eğer inanırsan ve bilirsen ki önce Allah var sonra millet var, kimsa Allah yolundan çeviremez."
Çelik, demokrasi yolundan asla dönmeyeceklerini vurgulayarak, "Biri çıksa bize dese ki, 'Birazcık eğilsene'. Biz eğilmeyi bilmiyoruz ki. Hayatımız boyunca sizin verdiğiniz güçle hiç eğilmedik ki. Bizim töremizde eğilmek diye bir kelime yok ki. Bizim siyasi lügatimizde eğilmek diye bir kelime yok ki. Siyaset lügatinde eğilmekten başka bir kelime bilmeyenler, siyasi lügatinde eğilmek kelimesi olmayan AK Parti'yi anlayamazlar" şeklinde konuştu.
"DÜSSELDORFTAN TÜM DÜNYAYA MESAJ VERiYORUZ"
Düsseldorftan tüm dünyaya mesaj verdiklerini söyleyen Çelik, AK Parti'ye gönül versin vermesin herkesin, Türkiye'nin eşit ve özgür yurttaşları olarak ilerlemesini istediklerini dile getirdi. Çelik, "AK Parti iktidarından önce Kürt kardeşlerimizin kimlikleri yasaklanmıştı. AK Parti geldi şunu söyledi; tek vatan, tek bayrak, tek millet. Bunun altında herkes dilini, kimliğini özgürce yaşayacaktır. Kimsenin bizim kardeşlerimize inkar politikası uygulamasına kimsenin kardeşlerimize asimilasyon politikası uygulamasına AK Parti döneminde müsade edilmeyecektir" diyerek, Türkiye'de herkesin özgürce yaşayabileceği bir ortamın AK Parti döneminde tesis edildiğini vurguladı.
Bugün kendilerine karşı olan grupların demokrasi karşıtı güçler olduğunu belirten Çelik, "Karşımızdakiler düne kadar Kürt kardeşlerimizin dilini yasaklayanlar. Alevi kardeşlerimize Dersim'de katliam uygulayanlar. Bu ülkede başörtüsü var diye kız çocuklarını okula sokmayanlar, bu ülkenin aydınlarını hapislerde çürütenler. Karşımızdakiler bunlar. Bunlar hala istiyorlar ki yasaklar gelsin, karanlık bir ortam olsun da yeniden darbeyle cuntayla veya başka bir müdahaleyle iktidar olabilir miyiz diye düşünüyorlar" şeklinde konuştu.
Çelik, Türkiye'de son günlerde yeni bir gündem oluşturulduğunu ve Sünniler ile Aleviler arasında bir çatışma varmış gibi özellikle dış basında çok fazla yayına rastlandığına dikkati çekerek, "Ama bunlar bizim değerlerimizi bizim kardeşliğimizi bilmedikleri için öyle konuşuyor. Onlar bilmiyorlar ki Sünniler de Aleviler de Ehli Beyt'e bağlı" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.