Ali Gürbüz Vefatının 20. Yılı’nda yâd ediliyor

Bâbıâli’nin unutulmayan isimlerinden araştırmacı yazar Ali Gürbüz (1942-1991) vefatının 20. yıldönümünde Cağaloğlu’nda anılıyor.

Rahmetli Ali Gürbüz, Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) tarafından yakınları, dostları ve sevenlerinin katılımıyla anılacak. ESKADER’in düzenlediği “Bâbıâli Sohbetleri”nde hatırlanan Ali Gürbüz için düzenlenen toplantı Timaş Kitap Kahve’de 27 Ekim 2011 Perşembe günü saat 18.00’de başlayacak. Yazar Uğur Canbolat’ın takdim edeceği toplantıda, Ali Gürbüz’ün yakın arkadaşları Muzaffer Deligöz, Abdullah Işıklar, Veli Avcı, Özer Şenler, Metin Hasırcı konuşacak. Toplantıda bir araya gelecek diğer dava arkadaşları ve gönül dostları da, Gürbüz’ün filmlere konu olabilecek çilekeş hayatından kesitler sunacak, hâtıralarını paylaşacaklar.

Ali Gürbüz, geçmişte büyük izler bırakmış olan İslâmî gazeteler olan Selâm, Zülfikar ve Uhuvvet gazetelerini çıkaran ekipte yer almış, çileli mücadelesi, kitapları ve makaleleri ile ömrünü ideallerine adamış bir dava adamı olarak hâfızalarda kalmıştı. Herkese açık olan toplantı hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin 0 (212) 5112323 ve 0 212 5112324 numaralı telefonları aramaları veya www.sanatalemi.net sitesini ziyaret etmeleri gerekiyor.

İLKLERE İMZA ATAN YAZAR

Türkiye’de bir çok ilke imza atan Ali Gürbüz, 1942 Trabzon doğumlu. Fakat aslen Gümüşhane-Kelkitli. Türkiye’de İslamcı/muhafazakâr anlayışa sahip ilk gazetecilerden biri olarak 1960’lı yıllarda Ankara ve İzmir’de bir grup arkadaşıyla Selâm, Uhuvvet, İhlas ve İttihat adlı gazetelerin neşredilip, dağıtılmasını sağladı. Nurculuk hakkında çok sayıda konferanslar verdi ve organize etti. Dönemin zor şartları ve baskı rejimi dolayısıyla sık sık yayın hayatı kesintiye uğrayan bu gazetelerdeki yazılardan dolayı çok sayıda soruşturma geçirdi; 163. Madde’den defalarca gözaltı, tutukluluk ve hapis cezaları aldı. Yine aynı sebeplerden dolayı Ankara’da kurduğu “Sebat Bayilik Teşkilatı” adlı kitabevi baskınlara sahne oldu. 1969 yılında yayınladığı Nurculuk adlı eser büyük yankı uyandırdı ve dönemin hükümeti tarafından toplatıldı. Hakkında açılan ağır ceza davası dolayısıyla henüz yeni evliyken Kuveyt’e göç etmek zorunda kaldı ve bu ülkede iki sene kaldı. 1972 yılında Almanya’ya yerleşti ve ailesini de yanına aldırarak hem işçi olarak çalıştı hem de araştırmalarıyla ileride yayınlayacağı eserlerin altyapılarını hazırladı. 1974 affından yararlandı. 1979 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaparak İstanbul’a yerleşti. 1981 yılında Kitap Dünyası adlı yayınevini kurarak yeniden yayıncılığa atıldı. Sırasıyla Darwin ve Tekâmül Nazariyesi, Şifalı Nebâtlar, Sıhhatli Yaşamak İçin Yemek Kitabı, 70 Derde Deva Sarmısak adlı eserleri telif etti. Ev Doktoru, Sıhhatli Yaşamanın Sırları vb. yabancı eserleri Türkçeye kazandırdı. Bir yandan Tercüman, Zaman ve Türkiye gazetelerinde köşe yazılarına devam eden Ali Gürbüz’ün çok sayıda araştırma dosyası Zafer dergisinde yayınlandı. Şifa Bahçesi ve Çocuk Bakımı Ansiklopedisi gibi yayınlanmaya hazır bir çok eseri bulunan Ali Gürbüz, yakalandığı elîm bir hastalık neticesinde 30 Ekim 1991 tarihinde Hakkın rahmetine kavuştu.