Akaryakıtta pompalı soygun!

Akaryakıtta pompalı soygun!

Petrol de dolar kuru da düşüyor ama benzinde hala 'tık' yok!

Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyatları ithalat nedeniyle hem dünya petrol fiyatları hem de Türkiye'deki döviz fiyatları dikkate alınarak belirleniyor. Türkiye'nin de gösterge olarak kullandığı petrolün varil fiyatı temmuz başındaki 144.49 dolarlık tarihi zirvenin ardından yüzde 60 gerilemeyle dün 57.75 dolara kadar indi. Ancak bu Türkiye'de pompa fiyatlarına yansımadı. Haftalardır gündemi meşgul eden ve resmen soyguna dönüşen konu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a kadar gitti ve durumun bu belirsizliği onun da tepkisine neden oldu.
YARGIYA TAŞINIYOR

Petrol fiyatların yükseldiği dönemlerde değişikliği fiyatlara yansıtan petrol istasyonlarının fiyatlar düştüğünde yansıtmadığını aktaran Erdoğan, “İstasyonlarda benzin fiyatlarında düşüş yok. Fiyatlar yükselirken petrol fiyatlarını artırıyorsun. Şimdi de düşüreceksin. Bununla ilgili arkadaşlarım çalışmayı yapıyor. EPDK'dan brifing alacağız. Eğer bu konuda yargıya gidilmesi gerekiyorsa biz de yargıya götüreceğiz” dedi.

REKABET KURUMU BAŞLATTI

Erdoğan'ın bu açıklamasının ardından Maliye Bakanlığı da derhal harekete geçti. Rekabet Kurumu'nun akaryakıt şirketlerinin, 'ham petrol fiyatlarındaki düşüşü pompa fiyatlarına tam olarak yansıtmadığına' ilişkin raporu, enerji sektörünü karıştırdı. Rapor üzerine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) akaryakıt sektöründeki denetim yetkisi de tartışma konusu oldu. EPDK'nın akaryakıttaki yetkisini tam kullanamadığını düşünen hükümet kolları sıvadı.

YETKİ MALİYE'YE GEÇİYOR

Fiyat denetim yetkisi Maliye'ye devredilecek. Akaryakıt fiyatlarındaki 'dar alanda rekabet paslaşması' tüketicilerin de tepkisini çekiyor. Tüketici Hakları Uzmanı Avukat Bülent Deniz, akaryakıt fiyatlarının serbestçe belirlendiği bir ortamda istasyonlarda benzer fiyatlardan satış yapılmasının tüketicilere haksızlık olduğunu vurguladı.

SERBEST PİYASA YALANI

Enerji Kurulu'ndan fiyatları incelemeye almasını isteyen Deniz, “Serbest piyasa deniyor, ama fiyat rekabeti yok. Şirketler Enerji Kurulu'na tavan veya bayiler için tavsiye fiyatları bildiriyor. Küçük farklar hariç aynı fiyatlar. Burada tüketicilerin mağduriyeti söz konusu. EPDK artık olayı incelemeye almalı ve gerekeni yapmalıdır.” çağrısında bulundu. Öte yandan son olarak 24 Ekim tarihinde petrol fiyatları düşmesine karşın kurda yaşanan artış akaryakıt ürünlerine artış olarak yansıdı. Akaryakıt ürünlerinden 95 oktan kurşunsuz benzin, gazyağı, motorin, kırsal motorin, fuel oil 4 (kalorifer yakıtı), fuel oil 5 ve fuel oil 6'ya zam yapıldı. Akaryakıt fiyatlarında son zammın belirlenmesinde doların yükselişi dikkate alındı. Eğer öyleyse son günlerde dolar fiyatı ise petrol fiyatıyla beraber 1.70 YTL'den 1.50 seviyelerine düştü.


Gözler EPDK'ya çevrildi ama...


Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, 16 Eylül'de yaptığı açıklamada akaryakıtta şirketlerin uluslararası piyasadaki zamları hemen fiyata yansıtırken, düşüşleri yansıtmadıkları şikayetlerinin ardından fiyat belirleme ve açıklama süreçlerini değiştirme kararı aldıklarını açıklamıştı. Köktaş, böylece fiyatlandırma mekanizmalarının şeffaf hale getirileceğini ifade etmişti. Köktaş, akaryakıtın rafineri çıkış noktasından tüketiciye varışına kadar bütün fiyat mekanizmalarının şeffaf hale getirilmesiyle dağıtıcı firmaların da nasıl fiyatlandırma yaptıklarını paylaşmak zorunda kalacaklarına dikkat çekmişti. Ancak bu açıklamanın yapıldığı günden bu yana 'enerjinin en üst kurumu'ndan hala bir yaptırım gelmedi.


Erdoğan'ın çağrısı yankı buldu


Otogaz olarak kullanılan likit petrol gazın (LPG) litre fiyatında yüzde 15 ile 20 arasında, 12 kilogramlık ev tipi tüpgaz fiyatında ise yüzde 10,3 indirim yapıldı.Rafineri çıkış fiyatlarında yapılan indirimin ardından firmalar da otogaz satış fiyatlarını yeniden ayarladı. 7 Kasım'da Ankara'daki dağıtım istasyonlarında litre fiyatı 1,90 ile 1,95 arasında değişen otogazda, 8 Kasım'dan itibaren yüzde 20 dolayında indirime gidildi. Ayarlama ardından Aygaz ve Milangaz tarafından satılan kamuoyunda tüpgaz olarak bilinen 12 kilogramlık sıvılaştırılmış petrol gazının (LPG) fiyatı yüzde 10,3 düşüşle 48,50'den 43,50 YTL'ye indi.


Fiyatın yüzde 40'ı haksız kazanç


Petrol fiyatları 11 Temmuz 2008'de 144.49 dolar ile zirve yaptı. O tarihte dolar kuru ise 1,22 YTL değerindeydi. Yani bir varil petrol 176 YTL'ye satın alınabiliyordu. Bugün dolar kurundaki yükselişe rağmen bir varil petrol sadece 88 YTL'ye satın alınabiliyor. Petrol fiyatı hem dolar hem de yurtdışı fiyat değişimleri ile hesaplandığında bugün toplamda yüzde 50 aşağıya düşmüş durumda. Oysa yurtiçinde fiyatlar yarı yarıya düşmesi gerekirken sadece yüzde 10 düşürülmüş. Pompa satışlarının bugün en az yüzde 40 daha düşürülmesi gerekiyor. Bilindiği gibi Brent türü petrol 11 Temmuz 08 itibari ile 144,49 dolardan kapanarak tarihindeki en yüksek değeri görmüştü. O günlerde ülkemizde pompa satış fiyatları 95 oktan kurşunsuz benzinde 3,61 YTL iken motorin 3,29 YTL'den satılıyordu. Petrol fiyatlarında yaşanan sert düşüşe karşılık Türkiye'de akaryakıt fiyatları aynı oranda düşürülmedi. Dün benzin hala 3,19 ve motorin 2,86 YTL'den satılıyor. Petrol ve dolar kurundaki fiyat değişimleri birlikte değerlendirildiğinde yüzde 50 düşmesi gereken fiyatlar sadece yüzde 10 düşürüldü. Bugün pompa satışlarının en az yüzde 40 daha düşürülmesi gerekiyor. Bu düşüşle fiyatların 95 oktan benzinde 1,81 YTL'ye ve Motorinde de 1,65 YTL'ye inmesi gerekiyor.

Kaynak:Haber Kaynağı