30 yılı aşkın süre CHP'de siyaset yapan Ertuğrul Günay'dan ana muhalefet partisini çıldırtacak sözler. Kültür ve Turizm Bakanı Günay CHP'yi Arap dünyasının diktatör partisi Baas'a benzetti. Seçimde AK Parti'nin yüzde 45'ler bandında oy alacağını da sözlerine ekledi.

Başbakan Erdoğan'a övgüler dizen Günay, CHP ve MHP yönetimlerinin halkı okuyamadığını savundu. Muhalefeti soğuk savaş döneminden kaldığını öne süren Günay, Star gazetesinden Fadime Özkan'a konuştu. İşte o söyleşiden bazı bölümler:

BAŞBAKAN ORTADOĞU SOKAKLARIN İDOLÜ

Bölge için Türkiye hep bir model olmuştur ama AK Parti hükümetiyle bu çok arttı. Başbakan bölgenin halk lideri konumunda, yorumlarına yorumunuz ne?

Uzunca bir süre Türkiye müdahalelere rağmen demokrasiyi sürdürmeye çalışan bir ülkeydi ama fazla etkili bir örnek değildi. Son yıllarda hem ekonomisi hem demokrasisi gelişen bir ülke olmaya başladı. Şu an Türkiye dünyanın 16., Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi, dünya turizminin de 7. büyük ekonomisi. Vesayet mekanizmalarını da geriletiyor, bu güzel bir örnek. Ayrıca Türkiye Başbakanı, dış politikada kangren olmuş, başkalarının etrafından dolandığı meselelerde İsrail’in tutumuna karşı kararlı bir tavır geliştirdi, bu da sokakta karşılığını buldu, bir idol konumunda… Sanırım bu dönüşümde Türkiye ve Türkiye’nin Başbakanı, onların demokrasiye doğru evrimleşmesini özendirecek güzel bir örnek oluşturuyor.

AK PARTİ İKTİDAR, CHP’DE KAFALAR KARIŞIK

Seçimlere dört ay kaldı. Tahmininiz ne?

AK Parti iktidarına devam edecek. 45’ler bandında olacağını tahmin ediyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP bir değişim dönüşüm çabasında, sancısında, iddiasında. Bu, yeni genel başkanın ilk genel seçimi olacak. Sizce sandıkta ne olacak?

Bir başka partinin iç işleri beni fazla ilgilendirmez, ilgilendiğimde de alınganlık gösteriyorlar biliyorsunuz ama CHP için önemli bir gelişme beklemiyorum. Çünkü bir kafa karışıklığı görüyorum. Devlet partisi olmakla, yeni bir merkez sol parti olmak arasında gidip gelen arayışlar var. Söylemde de böyle, kadrolarda da. Türkiye’yi ekonomik olarak geliştirmeye, değiştirmeye dönük programı yok. Öyle olduğu için de bazı basın organlarındaki beklentinin aksine başarılı sonuç alacağını zannetmiyorum.

TÜRKİYE’NİN BAASÇILARI MUHALEFETTE

Arap halkları diktatörlerini alaşağı etmek için sokaklara dökülürken CHP vekilleri de Türkiye’yi sokağa direnişe çağırdı. İma, iddia şu: Türkiye’de sivil dikta var.

Arap sokaklarında ayaklanan dinamik, daha demokrat, daha katılımcı, daha özgürlükçü bir yapı isteyen anlayış şu an Türkiye’de iktidarda. Daha da demokrat, şeffaf katılımcı olmaya çalışıyor. Arap sokağının devirmeye çalıştığı anlayış –Baas anlayışı- da Türkiye’de muhalefette. Bunun farkında bile değiller.

CHP’DEYKEN DÜŞÜNDÜKLERİMİ BUGÜN AK PARTİ YAPIYOR

Siz, AK Parti kendi içinde tüm eğilimleri toplumu kucaklıyor diyorsunuz, “onlar” AKP kendisine oy vermeyen kesimleri dışlıyor diyor. Siz “kategorik” olarak geçmişte “o kesimler” içinde bulundunuz; bu kanıyı besleyen, ihmal edilen şey ne olabilir?
 
Ama ben hiçbir zaman o mantalitede olmadım. AK Parti zaten 2002’den beri var, ben de 2007’den beri AK Parti’deyim. Benim daha önce bulunduğum kampta da muhalefetim, Türkiye siyasetinin bugün AK Parti’nin yaptıklarına benzer şeyleri yapması gerektiği yönündeydi. 94’ten 2004’te kadar CHP’de Baykal’la ve ötekilerle bunun için mücadele ettim. Dünya değişiyor, bu dünyada katı devletçilik, milliyetçilik anlayışı, katı ideolojik bölünmeler yok. Türkiye ekonomik gelişme, sosyal adalet ve demokrasiyi istiyor. Bunun üzerinden bir siyaset kuralım, dedim. AK Parti bunu yapıyor. İçinde bulunduğum yapılar o zaman bunu anlamadı, almadı.

HEYKEL İÇİN KARARI BİZ DEĞİL KURULLAR VERECEK

Tartışmayı kapattığınız biliyorum ama soracağım izninizle: Kars’taki heykel tartışması ve peşinden yaşanan tatsız süreç… Bakanlığınız süresince yaşadığınız en sıkıntılı dönem miydi?

 Basın bir klasik kriz yaratmaya çalıştı. Ama olan şudur: Başbakan, heykeli de başka bazı yapılaşma bozukluklarını da ima ederek genel bir eleştiri yaptı. Ben de heykel ile ilgili tartışmanın eskiden beri sürdüğünü, Başbakan’ın başka bir dolu yapısal bozukluğa da işaret ettiğini söyledim. Başbakanın açıklamasında heykel sözü yoktur, ima var, yoksa ben de biliyorum neyi kast ettiğini. Zaten, Başbakan’ın ve benim dışımda yürüyen bir süreç var, koruma kurulları, belediye ve sanatçı arasında. Bu süreç hükmünü icra edecek. Ben bu tartışmaya çok katılmayalım kanısındaydım. Ama basın buradan bir kriz çıkarmaya, bizi sanat düşmanı yapmaya çalıştı. Yoksa benimle Başbakan ya da hükümet arasında bir problem yok.

İÇKİ DÜZENLEMESİ BİR MÜDAHALE DEĞİL

İçki kısıtlamasının bir ucu size, turizme dokunuyor mu?

Turizm belgesi olan bir işletmede içki ikramıyla ilgili herhangi bir sorun yok. Belgesi olmayan yer, bir açılışta, kokteylde içki ikramı veremeyecek. O zaman bu işi yapan bir firmayla anlaşacaksınız ve ilgili merciye bildirim yapacaksınız. Bu kadar. Olay fazla abartıldı. Uygulamada sıkıntı çıkarsa da, biz müdahale ederiz. Başbakan da söyledi, kimsenin günlük yaşamına müdahaleyle ilgili bir uygulamamız yok ama dünyanın her tarafında olduğu gibi çocukları gençleri korumak için önlem alınıyor.