AK Parti'li Yıldırım, İş Dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'na katıldı:
"(Rusya-Ukrayna savaşı) En kötü barış bile savaştan çok çok iyidir. Kaldı ki bu savaş çok anlamsız bir savaş, orantısız bir savaş"- "Bu coğrafyada ayakta kalmak, hür ve bağımsız olmak çok kolay bir şey değil"
EDİRNE (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına ilişkin, "En kötü barış bile savaştan çok çok iyidir. Kaldı ki bu savaş çok anlamsız bir savaş, orantısız bir savaş." dedi.
Yıldırım, Edirne'de bir restoranda düzenlenen İş Dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması programında, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını nedeniyle tüm illerin zor günler geçirdiğini söyledi.
Salgın nedeniyle tüm dengelerin altüst olduğunu belirten Yıldırım, "Üretim, eğitim sistemi, ticaretimiz, her şey bozuldu. Dünyanın ayarı bozuldu." diye konuştu.
Rusya ile Ukrayna savaşına değinen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Savaşların hiçbiri iyi değildir. En kötü barış bile savaştan çok çok iyidir. Kaldı ki bu savaş çok anlamsız bir savaş, orantısız bir savaş. Bir ülkenin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne aleni bir tecavüz. Ama bu savaşın bedelini ödeyen, sivil insanlar, masum çocuklar. Biz zor bir ülkedeyiz. Daha geçtiğimiz senelerde Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Yemen'de devam eden, Karabağ'da karşılaştığımız savaşlar şimdi kuzeye sıçradı. Ateş çemberiyle çevrilmiş vaziyetteyiz. 'Bu coğrafya bizim kaderimiz.' İbn-i Haldun böyle söyler. Dolayısıyla bu coğrafyada ayakta kalmak, hür ve bağımsız olmak çok kolay bir şey değil."
"Bugün ekmekten de sudan da daha büyük ihtiyacımız, birlik ve beraberliktir." diyen Yıldırım, "Kıtlık olur, yokluk olur, sıkıntı olur, bunlar giderilir ama özgürlük olmayınca, vatan olmayınca, bayrak olmayınca hayat olmaz. Bunu en iyi bilen millet biziz. En iyi bilen Evlad-ı Fatihan'dır." ifadelerini kullandı.
Rusya-Ukrayna savaşının nereye evrileceğini hiç kimsenin kestiremediğini vurgulayan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Birliğimize, beraberliğimize, vatanımıza gözümüz gibi sahip çıkacağız. Savaşların başlamasının, yayılmasının da bir mantığı yok. Tamamen bir kıvılcım, bir vesileyle başlamıştır, tüm savaşlara bakın. Ama bu savaşların başlamasına gelinceye kadar çeşitli evreler var. Bunun altında çeşitli birikimler var. O yüzden bu savaşın en büyük mağduru Ukrayna'da yaşayan insanlar ama sonraki mağduru da biziz. Ukrayna ve Rusya ile ikisiyle de komşuluk ilişkilerimiz var. İkisiyle 40 milyar dolarlık alışverişimiz var yıllık. Ve her iki ülkeden bize 10 milyonun üzerinde misafir geliyor, turist geliyor. Ekonomimize, ticaretimize katkı sağlıyor. Dolayısıyla bunların hepsi bizim açımızdan olumsuzluklar. Bunları birlikte yaşıyoruz.
Bizim sebep olduğumuz bir şey değil. Bu savaşın başlamaması için de Cumhurbaşkanımız çok büyük çaba sarf etti, ben şahidim. Ama maalesef burada Avrupa ülkelerinin de büyük taksiratı var. Çok fazla Ukrayna'yı tabiri caizse ayarttılar, ayarını bozdular ve sonunda da arkasında durmadılar. Ve neticede bunları yaşıyoruz. Ümit ederim, kısa sürede bu bela ortadan kalkar ve bölgemizde huzur, barış hakim olur. Zor günler geçiriyoruz. Zor günlerde zorlukları paylaşacağız, azaltacağız. Sevinçlerimizi paylaşacağız, artıracağız."
- "Bugün tek yürek, tek bilek ve beraber olacağız"
Yıldırım, bugün tek yürek, tek bilek ve beraber olunması gerektiğini vurguladı.
Gelecek ve milletin bağımsızlığı için her türlü fedakarlığın yapılacağını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu olmazsa çeltik üretimini konuşamayız, tarım üretimini, ayçiçeğini konuşamayız, hayvancılığı konuşamayız. Bunlar ancak ve ancak huzurun, güvenliğin ve istikrarın hakim olduğu bir yerde konuşulabilir. O yüzden çok ama çok önemli sorumluluklarımız var. Bu topraklar verimli topraklar. Bizim hayvancılığımızın, tarımımızın, ihracatımızın, tarımsal ihracatımızın önemli bir kısmının yapıldığı bu topraklarda şüphesiz pandemiyle başlayan ve savaşla devam eden, son 10 günde doğal gaz 2 katına çıktı, son 10 günde petrol 90 dolarlardan 115 dolarlara çıktı. Nereye gideceği de belli değil. Daha 2 sene önce 40 doların altındaydı. Dolayısıyla hani ocak ayında bizim ihracatımızla ithalatımızın arasındaki fark yani cari açık rekor seviyeye çıktı değil mi? Yani bu daha çok ithalat yaptığımız için değil. Sadece iki kalem doğal gaz ve petrol. Bunları da almak zorundayız. Kendi petrolümüz yok, doğal gazımız yok. Fabrikalar çalışacak, taşımacılık yapılacak, çiftçilik yapılacak, bunlar da petrolle oluyor, doğal gazla oluyor. Dolayısıyla şu mesajı sizlere vermek istiyorum. Şartlar ne olursa olsun, ne kadar zorluk içerisinde olursak olalım ekmekten, biçmekten geri durmayın."
Ukrayna ve Rusya'da tahılın bittiğini vurgulayan Yıldırım, "Bizim yüzde 40 ihtiyacımızı karşılayan yerler bunlar. Bu açığı ne yapacağız? Daha fazla ekeceğiz. 'Efendim mazot, gübre pahalı.' Tabii ki bunların hepsi gözetilecek. Gereken destekler bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da verilecek. Ekmeyelim, biçmeyelim diye düşünmeyelim. Fiyat oluşumu tedarik zincirindeki bu bozulmayı aynen yansıtsak bugün fiyatlar iki katından fazla olur. Hala yüksek. Enflasyonumuz halen yüksek. Ama bunların üstesinden geleceğiz. Bütün bunların üstesinden gelmenin yolu, güven ve istikrar. Güven ve istikrarın olmadığı ülkede hiçbir şey yapamazsın." dedi.
Tarım ve hayvancılığa verilen desteklemelere yönelik yeni çalışmalar yaptıklarına işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Tarımda 64, hayvancılıkta 34 kalem destek var. Bunlar parça parça küçük destekler ve zamanlaması da sizin ihtiyaçlarınızla örtüşmüyor. Dolayısıyla destekler tam anlamıyla yerini bulmuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyu talimatlandırdı. Diyelim 10 ürün kalemine dağıtılmak üzere mazot, gübre, tohum, yem, süt gibi 5 kalemde toplanıp bu destekler verilecek. Böylelikle verdiğimiz 30 milyar destek anlamlı hale gelecek. Derdinize derman olacağız. Bu konuda bakanlığımız gerekli çalışmayı yapıyor, kısa sürede sonuçlandırmış olacağız. 30 milyar destek az bir destek değil. Ama bunu eminim ki sorsam hissedemiyorsunuz."
Tarımda kullanılan elektrik maliyetlerinin yüksek olmasına yönelik de çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Yıldırım, "Bunun da farkındayız, bununla ilgili de bakanlığımız çalışma yapıyor. Mobil güneş panelleri yapılıyor, tarlanın başına çekeceksiniz, sulamanızı yapıp başka yere götüreceksiniz." ifadelerini kullandı.
Hızlı Tren Projesi için Avrupa Birliği'nden 225 milyon avro hibe çıkarıldığını anlatan Yıldırım, "Biz AB'de bir ülke değiliz ama şuradan çıkın, Kapıkule'den, Hamzabeyli'den, Dereköy'den, İpsala'dan çıkın, oraların halini görün, sonra dönüp memleketimize bakalım ve ülkemizle gurur duyalım arkadaşlar. Bütün bunlar 20 yılda oldu. 80 yılın işinin 3-4 katını 20 yıla sığdırdık. Nasıl oldu? Arkamızda durdunuz, destek verdiniz, liderimiz var, liderimiz memleket sevdalısı. Biz de sizden aldığımız güçle bunları yaptık." değerlendirmesinde bulundu.
Programda, Vali Ekrem Canalp, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Edirne Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Kemal Cingöz ile Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt da konuşma yaptı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.