Ak Parti'den Gayrimüslim Milletvekili Sürprizi
2015 Genel Seçimlerinde Ak Parti Gayrimüslim Milletvekili mi Çıkartacak? Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi yazdı.
İşte Selvi'nin "AK Parti’den gayrimüslim milletvekilleri" başlıklı yazısı:
DYP’nin Musevi kökenli Milletvekili Jefi Kamhi ile iktidar kulisinde sohbet ediyorduk.
Hoşgörüden söz edince Kamhi itiraz etmişti.
Kamhi, “Benim hoş görülmesi gereken bir eksikliğim mi var. Tam tersine eşit vatandaşlık temelinde konuya yaklaşılmalı” demişti.
Hoşgörüden maksadın ne olduğu anlatıldı, gayrimüslimlerin parlamentoda daha fazla temsilinin üzerinde duruldu.
Ama 90’lı yıllardan sonra yeni bir kesinti oldu. Ta ki HDP’nin Süryani kökenli Milletvekili Erol Dora Parlamentoya girene dek.
92 yıllık Cumhuriyet tarihinde Erol Dora dahil 24 gayrimüslim Milletvekilimiz oldu. Bunlara 27 Mayıs’ta Kurucu Meclis ve Cumhuriyet Senatosu üyesi olarak atanan 4 isim dahil.
Aslında birçok kötülüklerin anası olan 27 Mayıs, gayrimüslim vatandaşlarımızın seçilerek parlamentoda temsilinin önünü de kesti.
27 Mayıs’tan 1996 yılına kadar gayrimüslim vatandaşlarımızı Meclis’te göremedik.
Oysa olduğu 1946’dan bu yana 2’si CHP’den 10’u DP listelerinden olmak üzere Rum, Ermeni ve Musevi kökenli 12 milletvekilimiz olmuştu.
1957-60 arasında DP’nin gayri Müslim kökenli 4 milletvekili vardı. Temsil noktasındaki eksikliği yansıtması açısından verdim bu sayıları.
Hoşgörü toplumuyuz diyoruz, Yeni Türkiye’den söz ediyoruz. Hatta Başbakanımızın çok sevdiği bir deyimle restorasyon sürecinden, medeniyetimizin inşasından söz ediyoruz. Bunların bir yolu da gayrimüslim vatandaşlarımızın parlamentoda temsili olmalı.
Başbakan, yeni yılın ilk toplantısını azınlık cemaatlerinin temsilcileriyle yaptı. Edindiğim bilgiye göre bu toplantılar devam edecek. Şimdilik iki ayaklı olarak yapılması planlanıyor.
1-Azınlık Cemaatlerinin ruhani liderleriyle
2-Azınlık cemaatlerinin sivil toplum temsilcileri, aydınları, yazarları ve sanatçılarıyla.
Şimdi hemen 2015 yılı soykırım iddialarının yüzüncü yılı olması nedeniyle gayrimüslim vatandaşlarımızın ağzına bir parmak bal mı çalınacak diye düşünmeyin. Hatta bunu istismar etmek isteyen diaspora da düşünmesin. Çünkü Başbakan bu konuda çok samimi. Bu toplantıları sürdürecek. 2015 gelip geçecek ancak biz bu ülkenin vatandaşları olarak burada yaşamaya devam edeceğiz.
Ahmet Davutoğlu benim başbakanım olduğu kadar Rum, Ermeni, Musevi ve Süryani vatandaşlarımızın da Başbakanı. Bu ülke benim ülkem olduğu kadar gayrimüslim vatandaşlarımızın da ülkesi.
Toplantıya ilişkin bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum. Başbakan’la azınlık cemaatlerinin buluşmasında bir eksik dikkati çekiyor. Protestanların temsilcisi o toplantıda yok. Çünkü Protestanların çok parçalı yapısı nedeniyle bir temsil sorunu yaşanıyor. Cemaatin kendi içindeki temsil tartışmalarına girmemek için hepsine eşit davranılıyor. Ama geniş kapsamlı ilk toplantıda Protestan cemaatinin temsilcilerinin de davet edileceğini söyleyebilirim.
Başbakan o toplantıda azınlık cemaatlerinin temsilcilerine, ”Niye siyasete daha yakın ilgi duymuyorsunuz, niye siyasete girmiyorsunuz?” diye soruyor. Siyasete girmeleri için teşvik ediyor.
Ayrıca gayrimüslim vatandaşlarımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmek için çalışmaları, sorunlarının çözüm yeri olarak parlamentoyu ve Ankara’yı görmeleri yararlı.
Eğer kendilerini dışlanmış olarak hisseder ve çareyi Ankara’da ve parlamentoda değil başka yerlerde ararlarsa ondan endişe etmek lazım.
Edindiğim izlenime göre AK Parti, 7 Haziran 2015 seçimlerinde gayrimüslim vatandaşlarımızdan milletvekili adayı gösterecek. Hem de bir değil. Birkaç ismin seçilecek yerlerden milletvekili adayı olarak gösterilmesini bekliyorum. Bu iç barışımız ve kültürel zenginliğimiz açısından gecikmiş ama daha fazla geciktirilmeden atılması gereken adımlardan biri.
Aynı ülkenin vatandaşlarıyız. O zaman 550 kişilik parlamentoda birkaç gayrimüslim vatandaşımızın temsil edilmesinin kime ne zararı var?
Osmanlı’da 1877 Meclis-i Mebusan’ında 115 milletvekilinden 69 Müslüman’a e karşılık 46 gayrimüslim milletvekili vardı. Ayrıca Osmanlı’yı oluşturan tüm etnik kökenlerin temsil edildiği bir Meclis’ti.
92 yıllık Cumhuriyet tarihinde ise topu topuna 24...
Azınlık cemaatleriyle toplantıda Başbakan Davutoğlu, Süryani cemaatine bir de müjde vermişti. Yeşilköy’de yapmayı planladıkları kiliseydi bu. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir kilise yapılacak. Allah’a şükür bu ülkede 86 bin camimizin minarelerinden günde 5 defa Ezan-ı Muhammedi okunuyor. Allah ezan seslerini bu semalardan eksik etmesin. Ama bu arada Süryani cemaati bir kilise yapmak istemiş, bundan endişe edilecek ne var? Bizim dinimizden bir korkumuz yok. 1600 yıllık Mor Gabriel Kilisesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Süryani Cemaatine iade edildi. Ne oldu, kıyamet mi koptu? Tam tersine farklı dinlere saygı kapsamında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir cemaate haklarını iade etmiş olduk. Biz aynı avluya açılan Cami, Kilise ve Havra ile övünen bir millet değil miyiz?
Ayrıca AK Parti döneminde 2 Milyar doların üzerinde gayri Müslim cemaatlerine vakıf malları iade edildi. Ve bu süreç devam ediyor.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde azınlık cemaatlerinin temsilcilerinin havaalanlarındaki VİP’i kullanmalarını sağlamıştı. Dolmabahçe’deki toplantıda cemaat temsilcileri bundan dolayı duydukları memnuniyeti ifade ediyorlar. Cemaat temsilcileri yurtdışına çıkışlarda kolaylık sağlanması için kendilerine “Yeşil pasaport” verilmesini talep ediyorlar. Bu istek başbakan tarafından olumlu karşılanıyor. Pasaport kanununun incelenmesi için talimat veriyor. Azınlık cemaatlerinin temsilcilerine yeşil pasaport verilmesi konusunun üzerinde çalışılıyor. Bu sayının 20 civarında olduğu tahmin ediliyor.
Bu kapsamda paylaşabileceğim bir bilgi de Dink suikastıyla ilgili. Ankara, sonu nereye giderse gitsin Dink suikastiiin aydınlatılması konusunda kararlı. Hrant, altı delik ayakkabısıyla Agos’un önünde kanlar içinde yatarken, bir yanımız eksik kalmaya devam ediyor.
Abdulkadir Selvi / Yeni Şafak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.