AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Muğla'da STK temsilcileri ile buluştu
"Boş dedikodularla, boş bir takım polemiklerle, siyaseti zehirleyen bir takım tartışmalarla Türkiye'nin kaybedecek vakti yoktur. Biz Türkiye'yi daha ileriye götürmekle yükümlüyüz. Vazifemiz bu ülkeyi bölgesel büyük bir güç ve küresel bir aktör haline...
MUĞLA (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Boş dedikodularla, boş bir takım polemiklerle, siyaseti zehirleyen bir takım tartışmalarla Türkiye'nin kaybedecek vakti yoktur. Biz Türkiye'yi daha ileriye götürmekle yükümlüyüz. Vazifemiz bu ülkeyi bölgesel büyük bir güç ve küresel bir aktör haline getirmek." dedi.
Kurtulmuş, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğrenci Sarayı'nda kentteki STK temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda, dünyanın fevkalade değişim ve dönüşüm içerisinde olduğu bir dönemi yaşadığını, bu dönemin ne kadar daha süreceğinin de bilmediğini söyledi.
Küresel salgın dolayısıyla ortaya çıkan önemli değişikliklerin etkisinin salgından önce kendini gösterdiğini belirten Kurtulmuş, "Eğitimden üretim yöntemlerine, çalışma yöntemlerine kadar birçok alanlarda bundan sonraki süreçlerde fevkalade ciddi değişikliklerle karşı karşıya kalacağız. Şunu hiç abartısız söylüyorum buhar makinesinin bulunması nasıl sanayi devriminin başlangıcı idi ise hiç şüphesiz bu dönemde de yaşadığımız bu küresel salgın, yeni bir ekonomİk yapı ve siyasal anlamda yeniden yapılanma döneminin başlangıcıdır." dedi.
Kurtulmuş, 1970'li yılların başlarında yüksek teknolojilerin ortaya çıkması ve küreselleşme süreçlerinin birlikte dünya ekonomilerinin fevkalade değişimlerini ortaya koyduğunu vurgulayarak, benzer süreçlerin yeniden yaşandığını kaydetti.
Yeni dönemde küresel ölçekte özellikle finansal, mimari ve yeni bir küresel siyasal mimarinin ortaya çıkacağına vurgu yapan Kurtulmuş, "Yani dünya kurum ve kuruluşlarının yeniden yapılanma sürecine gireceği bir dönemeçteyiz. Dünya Sağlık Örgütü dünyada bu tür pandemilerin ortaya çıkmasını ve küresel sağlık sorunlarının giderilmesini temin etmek için oluşmuş bir uluslararası bir kurumdu ama gördük ki bu süreçte hiçbir fonksiyonu veya hiçbir etkisi olmadı." diye konuştu.
Ülkeler arasında çok daha ciddi rekabetin yaygın olduğu bir dönem içerisinde olduklarına işaret eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bir taraftan sağlık sistemimizin güçlülüğü, sağlıkta yaptığımız yatarımlar dolayısıyla, gerçekten sağlık personelimizin iyi yetişmiş olması nedeniyle bu süreçte diğer ülkelerle kıyasladığımızda hem de Avrupa'da, ABD dahil olmak üzere diğer ülkelerle kıyasladığımızda ciddi hazırlıklı bir noktada yakalandık. Salgın sürecinde İstanbul'da bin yataklı salgın hastanesini yapabilme imkanımız oldu. Sadece bu süre içerisinde 25 hastane hizmete girmiş oldu ve bu Türkiye için önemli bir avantajdı. Ayrıca Türkiye 'salgın var diye' karşı karşıya kaldığı sorunlarını çözmekte asla tereddüt etmedi."
Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin bir varlık göstermesini istemeyen uluslararası camiada bazı ülkelerin Türkiye'nin üzerine ciddi baskılar oluşturduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Sevilla Haritası diye bir haritayı neredeyse dikte etmek üzere hazırlıklarını tamamladılar. Cumhurbaşkanımızın tabiriyle, eğer onların dediklerine bakmış olsaydık Akdeniz'de oltamızı atacak sahil bulamayacaktık. Türkiye'yi kendi iç karasularına hapsedecek bir planın başlangıcıydı bu. Çok şükür Türkiye bunu Libya'nın meşru hükümetiyle yapmış olduğu karşılıklı bir mutabakatla Doğu Akdeniz'deki kendi münhasır ekonomik bölgelerini ilan etti ve Türkiye Mavi Vatan'daki hakkını egemenlik haklarını bütün dünyaya tescil ettirmiş oldu." ifadesini kullandı.
- "Doğu Akdeniz'de inşallah çok daha güçlü imkanlar bulunacak"
Kurtulmuş, Karadeniz ve Doğu Akdeniz'de doğal gaz ve hidrokarbon arama çalışmalarının salgın sürecinde başarılı şekilde sürdürüldüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz Karadeniz'de çok önemli bir kaynak bulundu. Doğu Akdeniz'de inşallah çok daha güçlü imkanlar bulunacak. Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgelerinde ve KKTC'nin etrafında bu çalışmalarda yine birçok baskıya rağmen bunlardan vazgeçmeden yolumuza devam ettik. Hele o fotoğrafı gözümüzün önünden ayırmamamız gerektiğini düşünüyorum. Oruç Reis gemisi Akdeniz'de gidiyor, etrafında Türk firkateynleri üstünde Türk helikopterleri en üstte de savaş uçakları gemimizin güvenliğini sağlıyor. İnşallah çok daha fazla kaynaklar bulunacak."
Cari açığının en önemli nedeni olan doğalgaz ve petrol meselesinde Türkiye'nin iyi bir adım atacağını ümit ettiklerini anlatan Kurtulmuş, bunun da salgın sürecinde çok açık bir şekilde ortaya konulan başarılardan biri olduğunu kaydetti.
- "Çok şükür Karabağ işgali bitirilmiş oldu"
Kurtulmuş, KKTC'deki Kapalı Maraş meselesinin de önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"KKTC'nin egemenlik haklarını ortaya koymak için Maraş bölgesi uzun bir süre kapalılıktan sonra Türk tarafının iradesiyle açıldı ve böylece Türkiye buradaki egemenlik haklarından da asla vazgeçmeyeceğini ortaya koydu. Bu da önemli bir başarıydı. Yaklaşık 30 yıllık Ermenistan işgaline maruz kalmış olan Karabağ bizim çok net bir şekilde her alanda vermiş olduğumuz desteklerle Azerbaycanlı kardeşlerimiz tarafından bu dönemde çözülmüş olan bir sorun olarak geride kaldı. Çok şükür Karabağ işgali bitirilmiş oldu. Kıyamete kadar da Azerbaycan Türklerinin orası memleketi olarak inşallah kalacaktır. Ayrıca bu işgalin sona erdirilmesi ile birlikte Türkiye, Rusya ve Ermenistan arasındaki görüşmeler sonucunda da orada, Nahcivan'dan Azerbaycan'a koridor açılması konusunda fevkalade önemli tarihi bir adım atılmış oldu. Bu da başka bir başarıdır. Ayasofya'nın müze olmaktan cami olmaya çevrilmesi konusunda yüksek yargının verdiği karar ve ardından Cumhurbaşkanımızın bir kararnameyle oranın kullanım haklarını Diyanet İşleri Başkanlığına devretmesi de gerçekten Türkiye'nin yakın tarihi bakımından fevkalade önemli bir karardır. 'Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın' diye herkes yıllardır dua ediyordu, söylüyordu. Böyle bir dönemde bunun da açılmış olması Türkiye için çok önemli bir meseledir."
Kurtulmuş, bir takım emperyal güçlerin verdiği desteklere rağmen PYD/YPG terör örgütleri başta olmak üzere Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki terör örgütlerine bir şekilde diz çöktürülmüş olmasının, onların alanlarının giderek kısıtlanmasının da bu dönemde ortaya konulan başarılardan bazıları olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu zor bir coğrafyada bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, "Çok önemli bir kısmı da artık yıllanmış sorunlarla karşı karşıya idik ve bundan sonra da bu tür sorunlarımız olacak. Türkiye bütün bu sorunları çözecek iradeyi de Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği çerçevesinde ortaya koymuştur. Tıp alanında, pandemiyi önleme konusunda ortaya koyduğumuz başarılara ilave olarak bu dönemdeki birikmiş olan sorunların çözülmesinde de çok olumlu adımlar atılmıştır. Bundan sonraki süreçte aşının da gelmesiyle ümit ediyoruz ki en kısa süreçte bütün sonuçları ile birlikte bunu da geride bırakırız." ifadelerini kullandı.
Yaşanan süreç içerisinde Türkiye'nin her alanda ciddi adımlar attığını belirten Kurtulmuş, "Sadece son bir kaç haftadır Cumhurbaşkanımızın yaptığı programlara baksanız bile ne tür adımlar atıldığı ortadadır. Eskişehir'de helikopter motorunun açılış töreni yapıldı. Türkiye yaklaşık yüzde 75'i yerli olan milli helikopter motorunu yapabilme becerisini ortaya koyabildi. İnşallah ileride uçak motorları dahil olmak üzere çok daha güçlü motorlarını, çok daha güçlü savunma sanayi ürünlerini, hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere bunları da gerçekleştirecektir." dedi.
- "Türkiye'nin bir saniye dahi duracak vakti yoktur"
Türkiye'nin hızlı adımlarla yoluna devam ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin bir saniye dahi duracak vakti yoktur. Boş dedikodularla, boş bir takım polemiklerle, siyaseti zehirleyen bir takım tartışmalarla Türkiye'nin kaybedecek vakti yoktur. Biz Türkiye'yi daha ileriye götürmekle yükümlüyüz. Vazifemiz bu ülkeyi bölgesel büyük bir güç ve küresel bir aktör haline getirmek. Yani yeniden güçlü ve büyük Türkiye'yi inşa edebilmektir. Bunun için kimin elinde ne varsa bu hazırlıklarımızın hep beraber ortaya konulması ve çok güçlü şekilde Türkiye'nin bu adımlarını atmayı sürdürmesi lazım. Üniversiteler, STK'lar, meslek kuruluşları, ziraat odaları, sanayi ve ticaret odaları, il ve ilçelerdeki yerel yönetimlerimiz, milletvekillerimiz, merkezi hükümetimiz, devlet ve millet adına kim hareket ediyorsa yan yana omuz omuza güçlü bir şekilde adımlarımızı atmamız lazım. Varsa eksikliklerimiz bunların tamamlanması lazım."
Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, AK Parti Muğla Milletvekilleri Mehmet Yavuz Demir, Yelda Erol Gökcan, İl Başkanı Kadem Mete, MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek ve STK temsilcileri katıldı.
Kurtulmuş ve Canikli, Muğla Valisi Orhan Tavlı'yı da makamında ziyaret ederek bir süre sohbet etti.
Buradaki programın ardından bir süre yürüyerek yoldaki vatandaşları ve esnafı selamlayarak AK Parti Menteşe İlçe Başkanlığının yeni binasını ziyaret eden Kurtulmuş ve Canikli, İlçe Başkanı Eray Çiçek ve partililerle görüştü.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.