Tartışmanın fitili Beyaz TV'de yayınlanan programda Rasim Ozan Kütahyalı'nın Ahmet Hakan'ın OdaTV ile ilişkisi olduğu yönündeki sözleriyle ateşlendi. Kürahyalı'nın bu sözlerine cevabı Ahmet Hakan köşesinden verdi.

 

Hakan 'Hadi tutuklatın beni' başlıklı yazısında  "Melih’e, oğluna, Melih’in oğlunun televizyonundaki goygoycuya şunu demek isterim: Elinizden geleni ardınıza koymasanız da... Savcılarınızı, polislerinizi harekete geçirseniz de... Operasyonlarınıza yeni operasyonlar ekleseniz de... 'Tutuklanacaksın' falan diyerek korku salmaya çalışsanız da... Bu kalem, sizin saçmalıklarınıza “saçmalık” demekten milim geri adım atmayacak. Zillet altında zelil bir şekilde yaşamaktansa, Silivri Cezaevi’nde kibirle yatarım daha iyi..." diyerek sert bir cevap verdi.  

KÜTAHYALI'DAN CEVAP GECİKMEDİ

 

Ahmet Hakan'ın yazısında Kütahyalı'nın cevabı ise gecikmedi. Sabah gazetesine konuşan Kütahyalı, Ahmet Hakan'ın Hadi tutuklatın beni' şeklindeki çıkışına  "2012'de olan olacak zaten..." cevanını verdi.

 

İşte Kütahyalı'nın Sabah'a yaptığı o açıklama;

 

Beyaz TV'deki programınızda savcılık kayıtlarına göre Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın Ergenekon emrine girdiğini, ODATV ile illegal ilişkilerini savcının araştırdığını söylediniz. Bugün de Hakan bir yazıyla cevap verdi... Ne diyorsunuz?

 

Valla bu şahsın bugünkü yazısı derin bir suçluluk psikolojisiyle yazılmış bir yazı. Her kelimesinden mücrim olmaktan kaynaklanan korku akıyor. Bu şahıs suçlu olduğunu adı gibi biliyor, girdiği illegal örgütsel ilişkilerin, bağların neticesini de bildiği için ters kolpa yapıyor. Tuncay Özkan taktiğine giriyor. 4 sene önce bugünlerde Ocak 2008 zamanlarında soruşturmanın kendine uzanacağını gören Özkan da "Hadi beni de tutuklatın" diyip duruyordu. Bu kolpa taktiği işe yaramadı ve Eylül 2008'de tutuklandı... Bu şahısla ilgili illegal örgüt üyeliği meselesini ben uzun süredir bildiğim halde "Düşene vurulmaz" ilkesi gereği birşey söylemedim, yazmadım. Bunu ilk olarak Ergun Babahan yazdı... Bu şahsa "ODATV'de illegal talimatla ve takma adla Başbakan ve ailesi aleyhine kara propaganda, yalan, iftira yazıları yazdın mı, yazmadın mı? İtiraf et" diye yazdı Babahan. Emniyet kayıtlarında ODATV bilgisayarlarındaki emaillerle tespit edilmiş bu realiteyi köşesinden birkaç kez yineledi... Her konuda Babahan'a "Ergun, Ergun" diyerek cevap veren bu ODATV mensubu şahıs sus pus oldu, pıstı oturdu.

 

Aynı şekilde Taraf'tan Perihan Mağden de bu şahsın illegal bağlarını yazdı. Taraf gazetesi de bu yazıyı ilk sayfadan gördü. Bu arkadaş yine sus pus. Haber7'den Cem Küçük, rotahaber.com'dan Ahmet Memiş emniyet ve savcı kayıtlarına dayanarak "ODATV soruşturması Ahmet Hakan'a uzanıyor" diye yazdılar, yine aynı sus pus durum... Benim yeni dediğim birşey yok ama bu arkadaş suçlu psikolojisiyle öyle paranoyak olmuşki bizlerin onu tutuklatacağını sanıyor. Sanki savcılar hiçbir şey bilmiyor da biz soruşturuyoruz... Mayıs 2009'dan beri savcılık ve emniyet şüpheli gördükleri bu şahsı izlemeye almışlar zaten, tüm yasal dinleme tapeleri, fiziki takip ve tarassut kayıtları ellerinde. Bunların açıklanmamış rezil içeriklerine ben girmek istemem, düşene bir tekme de ben vurmam ama hangi yazılarını örgütsel talimatla yazdı, hangi örgütsel ilişkileri kurdu? Köşesinde yazamadığı kimi belaltı yalanlar içeren kara propaganda yazılarını hangi takma adlarla ODATV örgüt sitesine yazdı... Bunlar hakkında kimi tapeler zaten basına yansıdı...

 

Bugün de Ergenekon'un medya ayağı olarak nitelenen ODATV davasının duruşması yapıldı.Ahmet Hakan'ın ODATV ile alakası ne peki?

 

Bu şahsın ODATV sahibi tutuklu Soner Yalçın'la ve Yalçın'ın emireri olan şu an yurtdışına kaçmış ve gazetesinden kovulmuş şahısla olan çok yakın örgütsel ilişkileri zaten medyada herkesin bildiği birşeydi... Ben üzülüyorum bu duruma aslında, tam 2.5 sene önce ben bu arkadaşı uyarmıştım, bu organize illegal eylemlerinizi durdurun, yarın çete, örgüt davasından yargılanırsınız demiştim. Bunlar da bana kahkahalarla güldüler, makara yaptılar ben de "Makarayı bırakın madara olacaksınız, beni dinleyin. Bırakın bu işleri" dedim. Ben merhametli bir insanım. Keşke beni dinleselerdi... Sonunda dediğim oldu bu örgüt üyelerinden biri tutuklandı öbürü gazetesinden kovuldu ve yurtdışında kaçak yaşıyor. ODATV örgüt sacayağının üçüncü elemanı olan bu şahıs da başına geleceğini bildiği için böyle şeyler yapıyor, kendince hakaret ediyor ama ben kendisini affediyorum. Fakat hukuktan kaçış yok, maalesef korkunun ecele faydası yok. O örgütsel kirli ilişkileri kurmayacaktı, illegal talimatlarla iş yapmayacaktı... ODATV ikinci iddianamesi geliyor. 2012 yılında olan olacak zaten... Ben sadece elçiyim, elçiye zeval olmaz... Allah taksiratını affetsin... Daha fazla bu konuda konuşmak istemiyorum, zaten bu şahıs iki xanax alarak zor ayakta duruyor. Bunu üçe çıkarmasını istemem... Teşekkürler...