Oruç bitti şimdi yeme zamanı” mantığı ile hareket etmenin tehlikeli olduğunun altını çizen uzmanlar, ağır yemeklerin ve birden bire aşırı miktarda beslenmenin, sindirim sistemini zorladığı gibi kalp ve damar sistemini de olumsuz etkilediğinin altını çiziyor. Üstelik bayram kültürü nedeniyle çok miktarda şekerli gıda tüketilmesi bu olumsuzluğu daha da etkiliyor. Kalp ve şeker hastalarının bayramda fazla miktarda şekerli gıda tüketmesi, kan basıncının artmasına bağlı olarak ciddi sorunlara yol açabilir. Kan basıncının artması ve yüksek tansiyon nedeniyle kalp rahatsızlıkları ortaya çıkabilir. Hatta aşırıya kaçılması durumunda bu durum kalp krizini tetikleyebilir.

BUNLARA DİKKAT EDELİM
¥ Yemekler 3 ana öğün, 3 ara öğün olmak üzere az az ama sık sık yenmeli. Ara öğün alternatifleri meyve, kepekli bisküvi, peynir, yoğurt ya da ayran olabilir.

¥ Kızartma ve kalorisi yüksek ağır yemekler yerine hafif ızgara, buğulama, haşlama tarzı yemekler seçilmeli.

¥ Tatlı tüketimine dikkat edilmeli. Tatlı tüketilmek isteniyorsa sütlü tatlılar, günlük tüketilen miktarlarına dikkat edilerek, ara öğün seçeneği olarak yenmelidir.

¥ Fazla miktarda çikolata ve tatlı tüketimi mide yanması, barsak bozukluklarına yol açabileceği için miktarlarına dikkat edilmelidir.

¥ Ramazan boyunca hareketin azalması, açlık ve yeterli sıvı tüketememek sonucunda kabızlık görülür. Kabızlığın azaltılması ve C vitamini gibi vitamin ihtiyaçlarının karşılanması açısından meyve ve sebze tüketimi artırılmalı. Meyve ve sebze günde 6-7 porsiyon tüketilmeli, her öğünde salata yemeye özen gösterilmelidir.

¥ Günlük tüketilmesi gereken sıvı miktarlarına dikkat edilmeli. Günde 2-2.5 litre sıvı alınmalı. Düzenli egzersiz yapılmalı.

¥ Şeker, kalp, hipertansiyon, mide ve bağırsak sistemi hastalıkları olan kişiler sağlıklı beslenme ilkelerine herkesten fazla dikkat etmeli.