Afrikalılar mı aç yoksa biz mi hayvan gibi yiyoruz?
Yoksulluk görecedir ve bizim nazarımızda yoksul olan ortalama Afrikalı bizim hiç olamadığımız ve belki de hiç olamayacağımız kadar mutludur, mesuttur.
Geçen sene kaleme aldığım bazı Afrika notlarını gecikmeli olarak Yeni Şafak okuyucularıyla paylaşmak istiyorum.
***
Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da nefis bir Türk lokantası var.
E bizde de nefis olunca, para da olunca, üç gün boyunca sabah-öğle-akşam o lokantada mükellef sofralar kurdurup önümüze ne geldiyse silip süpürdük.
Çorbalar, ön soğuklar, arka sıcaklar, salatalar, tatlılar, gazozlar, çaylar, kahveler...
Yarım saat sırf siparişle uğraşıyorduk.
Sonra da bir müddet siparişlerimizi tashih ediyorduk.
Bir müddet diyorum ama aslında siparişler hiç bitmiyordu.
"Bu tas kebabı harika olmuş, bir tabak daha alayım", "Künefe kesmedi, dondurma da yiyeceğim" falan filan.
Bize hep aynı garson bakıyordu.
İnce, zayıf bir Afrikalı.
Bir keresinde adamın bize hayretle baktığını hissettim.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
(Hakan Albayrak - Yeni Şafak)