A'dan Z'ye referandum rehberi
Anayasa değişikliği bugüne kadar 16 kez yapıldı. Referanduma sunulacak paket, demokrasi için köklü reformlar getirecek mi?
Son 28 yılda neredeyse bütün siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin talep ettiği Anayasa değişikliği bugüne kadar 16 kez yapıldı. Referanduma sunulacak paket, demokrasi için köklü reformlar getirecek.
TAM DEMOKRASİ İÇİN KÖKLÜ REFORMLAR
İşadamının yurtdışı çıkışına kolaylık
Özellikle işadamlarının muzdarip olduğu bir soruna da pakette çözüm getiriliyor. Mevcut işleyişte, ceza soruşturması ve kovuşturması geçirenlere yurtdışı yasağı getirilebiliyordu. Az miktarda vergi borcu olan bir işadamı bu sınırlama yüzünden yurtdışına çıkamıyordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de 2006 yılında yanlış bulduğu bu uygulama değiştiriliyor. Anayasa değişikliğinde seyahat özgürlüğünün kapsamı genişletiliyor. Buna göre, hakkında hâkim kararı olmadığı sürece ceza kovuşturması ve soruşturması geçirenler de yurtdışına çıkabilecek.
Ekonomik ve Sosyal Konsey Anayasa'da
Hükümetler ile işçi ve işveren sendikaları, tüccar, esnaf, sanayicinin bağlı olduğu birlik ve konfederasyon temsilcilerinden oluşan 'Ekonomik ve Sosyal Konsey' anayasal güvenceye kavuşturuluyor. Böylece konseyin toplanması ve sosyo-ekonomik politikaların belirlenmesinde iktidarların inisiyatifi kaldırılıyor. Toplumun geniş kesimleri sosyal ve ekonomik politikaların belirlenmesinde sürece dahil edilecek. Ekonomik ve Sosyal Konsey AK Parti iktidarı döneminde toplanmaya başlamıştı. Anayasal güvence altına alınan Konsey, artık her hükümet döneminde görev yapacak.
Sendikal özgürlükler genişletiliyor
Grev hakkına getirilen kısıtlama kaldırılıyor. Grev esnasında meydana gelen olaylardan sendikanın sorumlu olacağına yönelik hüküm Anayasa'dan çıkarılıyor. Siyasi amaçlı grev ve lokavt faaliyetlerine ilişkin yasaklar da kaldırılarak çalışanlar lehine iyileştirmeye gidiliyor. Greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar tamamen kaldırılacak.
Memur maaşları artacak
Paketin referandumdan geçmesiyle birlikte 11 milyonun üzerindeki işçi, memur, emekli ve özürlülere yeni haklar gelecek. Anayasa'ya göre memurlar bugüne kadar sahip olmadıkları toplu sözleşme hakkını kazanacak. Maaş zammı konusunda Uzlaştırma Kurulu kararları bağlayıcı olacak. Son sözü hükümet yerine Uzlaştırma Kurulu'nun söylemesi memurun alacağı zammı yükseltecek. Bu kurumun kararları geçtiğimiz dönemlerde bağlayıcı olsaydı memurlar son 6 yılda yüzde 17 daha fazla zam alacaktı.
Birden fazla sendikaya üyelik
Değişiklikle birlikte bugüne kadar sadece bir sendikaya üye olabilen işçiler aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olabilecek. Bu durum sendikalar arasındaki rekabeti artırırken, işçiden yana avantajlar getirecek. Bunun yanı sıra memurlara ve diğer kamu görevlilerine verilen uyarma ve kınama cezaları yargı denetimine açılacak. Kınama ve uyarma gibi disiplin cezalarına karşı da yargı denetimi işletilecek. Haksız ceza aldığını düşünen memur mahkemeye gidebilecek.
AİHM yerine Anayasa Mahkemesi'ne
Referandumdan evet çıkarsa bütün vatandaşlara Anayasa Mahkemesi'nin kapısı açılacak. Toprağı elinden alınan köylüden ayrımcılığa tabi tutulanlara, din ve vicdan baskısı yaşayanlardan aile kurma hakkı engellenenlere kadar herkes AİHM yerine Anayasa Mahke-mesi'ne başvuracak. AİHM'nin kurulduğu 1959'dan beri 2 bin 295 kez mahkemeye giden Türkiye, bu davaların 2 bin 17'sinde yüklü miktarda tazminat ödemeye mahkum oldu. Bu değişiklikle birlikte her yıl AİHM'ye ödenen milyonlarca dolarlık ceza azalacak.
Kadın ve çocuk istismarına önlem
Paketin 1. maddesinde yapılan değişiklikle kadınlar, çocuklar, özürlüler, şehit ve gazi yakınları ile ilgili alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacak. Örneğin bir işveren istihdam konusunda kadınlara belli bir kontenjan ayırdığında, bu şikâyet konusu olamayacak. Kadınların toplumsal hayat pratiğinde karşılaştıkları engeller ortadan kalkacak. 12 Eylül Anayasası'nda görmezden gelinen çocuklar yeni anayasaya giriyor. Çocukların şiddete ve her türlü istismara karşı korunmasına devlet güvencesi geliyor.
Mahkemeye gitmeden çözüm
Devlet-vatandaş arasında yaşanan sorunların çözümünde yeni bir müessese oluşturuluyor. Kökeni Osmanlı'ya dayanan, oradan da İskandinav yarımadasına sıçrayan ve gelişmiş Batı demokrasilerinde yaygın olan ombudsmanlık mekanizması kuruluyor. Vatandaş mahkemeye gitmeden, ilk elden ombudsman aracılığıyla sorunlarına çözüm arayacak. Devlet kurumlarının her türlü işleminde haksızlığa, kötü muameleye uğrayan vatandaş mahkemeye müracaat etmeden sorununu Meclis'e bağlı oluşturulacak kamu denetçiliği (ombudsmanlık) aracılığıyla çözebilecek.
12 Eylül darbecileri yargılanacak
Anayasa'nın geçici 15. maddesi 12 Eylül darbecilerini koruma altına alıyordu. Paket referandumdan geçerse 12 Eylül darbesini gerçekleştiren Kenan Evren ve arkadaşları ile Danışma Meclisi üyelerinin yargılanamaz ve hesap sorulamazlığına son verilecek. Darbecilerin yargılanmasıyla ilgili yasal düzenlemeler gündeme gelecek. Tartışma konusu olan zamanaşımında farklı görüşler savunuluyor. Kimi hukukçular insanlık suçu gördükleri darbeler için zamanaşımı olmayacağı görüşünde. Ancak bazı hukukçulara göre de yargılamayı imkânsız kılan sebepler zamanaşımını durdurur, engeller kalktığında zamanaşımı tekrar işlemeye başlar. Yani 12 Eylül darbecileri yargılanabilir.
Ordudan atılan askere yargı yolu
Yıllardır eşinin kılık kıyafeti veya inançlarından dolayı irtica gerekçesiyle ordudan binlerce subay ve astsubay ihraç edilmişti. Bu rakam 28 Şubat döneminde zirveye çıkmış, 1997-1998 yıllarında 569 kişi ordudan atılmıştı. Ordudan ilişiği kesilen askerlerin hak aramasının önündeki engel, YAŞ kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olmasıydı. Rütbesi sökülen, işsiz bırakılan askerler mahkemelere gidip hakkını arayamıyordu. Anayasa değişikliğiyle bu durum düzeltilerek YAŞ kararları yargı denetimine açılacak. Böylece Silahlı Kuvvetler'den ilişiği kesilen askerî personele hak arama hürriyeti ve savunma hakkı tanınacak.
Özel hayata koruma geliyor
Darbeler insanların hayatını karartırken, cuntacılar toplumun neredeyse tamamını fişlemişti. Kişisel verileri korumaya alan anayasa paketi ile fişleme tarih olacak. Vatandaşın adı, yaşı, adresi, medeni durumu, telefon numarası, pasaport numarası, özgeçmiş bilgileri, resimleri, sesi, parmak izi ancak kişinin rızası ile kayıt altına alınabilecek. Zorunlu haller dışında bu veriler kayda geçirilemeyecek. Fişleme yapanlar yargılanacak. Gerektiğinde, özel bilgilere işlem yasağı getirilebilecek. Herkes kişisel bilgilerinin kayıt altına alınıp alınmadığını öğrenme hakkına sahip olacak. Memurlar disiplin cezalarını yargıya taşıyabilecek.
Darbeciler sivil mahkemeye
Türkiye, ikili yargı sisteminin olduğu nadir ülkelerden. 12 Eylül Anayasa'sı ile askerî personelin işlediği suçlara askerî mahkemeler bakıyordu. Bir asker demokratik rejime karşı suç işlese, darbe planı yapsa hatta uyuşturucu işine bile karışsa askerî mahkemede yargılanıyordu. Anayasa'nın 145. maddesinde yapılan değişikliğe göre, bundan sonra askerler sadece görevleriyle ilgili disiplini gerektiren suçlarda askerî mahkemelerde yargılanacak. Darbe ve muhtıra gibi anayasal düzene ve devletin güvenliğine yönelik suçlara sivil mahkemeler bakacak. Siviller kesinlikle askerî mahkemelerde yargılanamayacak. Askerî hâkim ve savcılar emir komuta zincirinden kurtarılarak 'hâkimlik teminatı'na kavuşturulacak.
'Yüce Mahkeme'ye demokrasi ayarı
Siyasi parti kapatma davaları, 367 kararı, başörtüsüne özgürlük tanıyan düzenlemeleri iptal ederek demokrasiye zarar veren Anayasa Mahkeme-si'nin yapısı köklü bir şekilde değişecek. Anayasa'nın 146. maddesinde yapılan düzenleme ile 'Yüce Mahkeme'nin üye sayısı 11'den 17'ye çıkacak. Üyelerinin 3'ünü TBMM, 14'ünü ise cumhurbaşkanı seçecek. Yeni yapıyla Mahkeme'nin antidemokratik uygulamaları ortadan kalkacak. Yüksek Mahkeme, 2 bölüm ve Genel Kurul olarak çalışacak. Anayasa Mahkemesi üyeleri, gizli oyla bir başkan ve iki başkan vekili seçecek. Süresi bitenler yeniden seçilebilecek. Yeni yapısıyla Anayasa Mahkemesi'nin antidemokratik kararlara imza atması zorlaşacak.
HSYK-Yüksek Yargı paslaşması bitiyor
Ergenekon, Balyoz, Kirli Tezgâh davalarına bakan savcı ve hâkimleri görevden alarak yargı üzerinde baskı ortamı oluşturan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı değişecek. Yüksek Yargı'daki vesayetçi anlayış sona erecek. Kurul'un yapısı ve işleyişi, gelişmiş ülkelerdeki demokratik standarda kavuşacak. Kapalı kast sistemini andıran mevcut durumda HSYK üyeleri Yargıtay ve Danıştay tarafından seçiliyordu. Bu iki kurumun üyeleri de HSYK tarafından belirleniyor böylece "al gülüm, ver gülüm" olarak adlandırılan görüntü yaşanıyordu. Yapılan değişikliklerle HSYK üyeliği yüksek yargı dışındaki hâkim ve savcılara da açılıyor. HSYK'nın 7 asıl, 5 yedek olan üye sayısı 22 asıl, 12 yedek üyeye çıkıyor. HSYK üyeliği seçim yöntemi de değişiyor. Asıl ve yedek 34 üyenin 10'u Danıştay ve Yargıtay genel kurulları tarafından doğrudan seçilecek. Böylece yaklaşık 13 bin hâkim ve savcıdan oluşan birinci derece mahkemelerde (taşrada) görev yapan yargı mensupları da seçimlerde söz sahibi olabilecek.
Meslekten atılan hâkim hak arayacak
Tıpkı YAŞ kararları gibi HSYK'nın meslekten çıkarma kararları da yargı denetimi dışındaydı. Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya örneğinde olduğu gibi HSYK'nın meslekten attığı yargı mensuplarının hak arama yolu kapalıydı. Değişiklik paketi ile HSYK'nın meslekten çıkarma kararlarına karşı yargı yolu açılıyor. Ayrıca HSYK'nın fizikî ve malî çehresi de değişecek. HSYK, müstakil bir bina ve sekreterya ile bütçeye kavuşacak.
Bakan yargı atamalarına karışmayacak
Adalet bakanı ve müsteşarı yine kurulda olacak. Bakan, HSYK'nın atama, yetki, terfi, disiplin gibi önemli kararlarının alındığı toplantıya katılmayacak ve oy kullanamayacak. Müsteşarın katılmadığı toplantılarda HSYK Genel Kurulu toplanabilecek. Dairelerin ve genel kurulun görev ve yetkileri kanunla belirlenecek. Hâkim ve savcıların denetimi ve soruşturmalarını yapacak olan müfettişler, kurul müfettişleri ve adalet müfettişleri olarak ikiye ayrılıyor. Kurul müfettişleri HSYK'ya, diğerleri bakanlığa bağlı çalışacak.