ABD'de ailesiz çocuklar
ABD'de birçok genç anne, babasız çocuk büyütüyor.
Brooklyn'e akşam karanlığı çökerken B1 numaralı otobüs son duraktan hareket etti. Çoğu kolej öğrencisi yolcular yerlerini aldı. En son sırada üç arkadaş çantalarını yanlarına koymuş, zaman zaman şakalaşarak koyu bir sohbete girişmişlerdi.
Uzun, siyah ama uç kısımları kızıla boyanmış saçlarını arkasına atmış bir kız daha çok geçmedi, üç arkadaşın sohbetine katıldı. Kahkahalar ve konuşmalar bütün bir otobüsü sarıyordu. Kimseye aldırdıkları yoktu. Kız, öğrenciye benziyordu ancak öğrenci değildi. Biraz önce yanından ayrılan arkadaşının kolejde okuduğunu ancak kendisinin okulu bırakmak zorunda kaldığını anlattı. Erkek öğrenciler merakla sordular; "Neden?" Kızın, yüzünden hiç eksik etmediği gülümseme birden yarıda kaldı: "Evde bir yaşında bir çocuğum var." Grupta küçük bir şaşkınlık oldu. Kız kısaca hikâyesini anlattı: "Okuldayken bir erkek arkadaşım vardı. Bir bebeğimiz oldu. Okulu bırakmak zorunda kaldım. Birkaç ay önce de o bizi terk etti."
Konu bir anda ciddileşmişti. Gençler ne diyeceklerini bilemediler. Bir tanesi sordu; "Babasız nasıl büyütüyorsun?" Kızın ne cevap vereceğini beklemeden yanındaki arkadaşı atıldı: "Ne yani! Sanki senin baban var? Sen nasıl büyüdün?" Kız, sıkıntısını paylaşmak istiyordu sanki: "Hayır! Öyle demeyin! Çok zor. Ben arkadaş buldum kendime ama babanın yerini ne tutar?"
Genç kızın gözü saatine gitti; "İşte geç kaldım. Çocuğum beni arıyor ve ağlıyordur şimdi." diye mırıldandı. Gençlerden biri umutsuzca sordu; "Nasıl yaşıyorsunuz?" Kız kapıya yönelirken son sözlerini söyledi: "Annemle birlikte. Tek odalı bir apartman dairesinde kalıyoruz. Benim babam yok. Hiç görmedim yüzünü. Annemin kaderini yaşıyorum. Şimdi oğlumun da babası yok. O da benim kaderimi yaşayacak."
Kız, herkese el sallayarak arka kapıdan indi. Koşar adımlarla evinin yolunu tutarken, otobüs arkadaşları arkasından bakıyorlardı.
Yalnız annelerin sayısı artıyor
Rakamlar Amerika'da, yalnız annelerin, babasız çocukların sayısının hızla arttığını gösteriyor. Annesiz veya babasız büyüyen çocukları ise büyük tehlikeler bekliyor. Amerika'da evlenmeden çocuk sahibi olan annelerin yaklaşık yarısı, erkek arkadaşları ile yaşıyor. 2006 yılında doğan bütün bebeklerin yüzde 40 kadarı evlenmeden dünyaya getirilmiş. Bu, bütün zamanların en yüksek oranı (1980'de oran yüzde 18). Evlenmeden çocuk sahibi olan anneler arasında erkek arkadaşı ile birlikte yaşayanların oranı da (yarısı) dramatik bir şekilde artıyor.
Çocukların psikolojisi bozuluyor
İstatistikler, anne ve babasız büyüyen çocuklarla ilgili bazı tehlikelere işaret ediyor. Babasız evlerde gençlerin yüzde 63'ü intihar ediyor; yüzde 90'ı evden kaçıyor; yüzde 85'i davranış bozuklukları gösteriyor; yüzde 71'i okulu bırakıyor; yüzde 50'si ise onlu yaşlarda anne oluyor. (Kaynak; Amerika Nüfus ve İstatistik Dairesi-US Census Bureau)
Babalar nafaka ödememek için izini kaybettirmeye çalışıyor
ABD'de evden kaçan ve nafaka ödememek için izini kaybettiren babalara "deadbeat fathers" ya da "deadbeat dads" deniyor. Önceleri sadece argo bir deyimken sonradan resmî dile de girerek teknik bir terime dönüştü bu kelimeler. Evlerini ve çocuklu eşlerini terk eden bu babalar, çocuklarının nafakasını da ödemedikleri için bu son durum yıllarda en önemli sosyal sorunlardan biri haline geldi. Birçok eyalette bu babaları yakalayabilmek için polis teşkilatlarında özel birimler oluşturuluyor. "Nafaka kaçkını" bu babalar da başka eyaletlere kaçıp yeni yaşam kurarak yasal takipten kurtulmaya çabalıyor. Rakamlar korkunç. Ülkede 30 milyar dolara yakın ödenmemiş nafaka borcu olduğu belirtiliyor. Bütün bu maddi yük, çocuğunu yalnız başına yetiştirmek zorunda olan annelerin omuzunda. Sorunun daha önemli maliyeti ise babanın maddi manevi desteğinden yoksun yetişen milyonlarca problemli çocuk. İstatistiklere göre ülkede son 10 yılda intihar teşebbüsünde bulunan, evden kaçan, evsiz, liseyi terk eden, uyuşturucu kullanan ya da erken yaşta hamile kalan gençlerin yaklaşık üçte ikisini bu babasız çocuklar oluşturuyor.
Zaman - İdris Gürsoy