ABD ve İsrail'e bağımlılık tarih oluyor!
Yakın tarihlere kadar hepsi hayaldi; şimdi tamamen yerli imkanlarla yapılıyor
Türkiye, savunma sanayiinde millileşme sürecini hızlandırdı. Terörle mücadele konusunda bugüne kadar yurtdışına bağımlı bir şekilde çaba harcayan Türkiye, bağımlılığını en aza indirmeyi başardı. Terörle mücadele konusunda silah ve teçhizat bakımından başta ABD ve İsrail'e olan bağımlılık yakında tarih olacak. Türkiye, savunma sanayii konusunda son 10 yılda yaptığı atılımlarla, AR-GE'ye büyük önem vererek bu alandaki yurtdışı bağımlılığından kurtulmaya çalışıyor. Yakın tarihlere kadar hayal olan askeri teçhizat, silah ve mühimmatın üretimi, testleri, planlamaları, projelendirme ve ihaleleri arka arkaya yapılmaya başlandı. Türk Havacılık Sanayi (TAI), Aselsan, Havelsan gibi savunma sanayii alanındaki nitelikli devlet kurumlarının yanında özel sektörün de devreye girmesi, yerli silahlarda 'millileşmeyi' hızlandırdı.
AR-GE'YE BÜYÜK YATIRIM
Siyasi iradenin son on yılda AR-GE yatırımlarını artırmasıyla savunma sektöründe millileşme hızlandı. 2002 yılında AR-GE'ye 50 milyon dolar harcama yapılırken, 2012 için bu rakam 500 milyon dolara çıkartıldı. Türkiye, ayrıca silah modernizasyonunu da yerli imkanlarla yapmayı başardı. Son on yılda TSK'nın 24 milyar doları bulan modernizasyonun yüzde 90'ı Türkiye'de gerçekleştirildi.
'ALTAY' ZIMBA GİBİ
Türkiye, milli tank üretimini de gerçekleştiricek. Geçtiğimiz Mayıs ayında IDEF Fuarı'nda prototipi sergilenen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da ilgiyle incelenen Altay tankı, 2013 yılından itibaren seri imalata geçecek. Teknik destek sağlayıcısı Güney Kore'nin Rotem firması olan Altay Projesi, üçüncü nesil tank olacak. Tankın tasarım, geliştirme, prototip imalatı, test ve sertifikasyon aşamalarının tamamlanması için 500 milyon dolar mali kaynak ayrıldı. Üçüncü nesil ana muharebe tankı olarak tasarlanmakta olan aracın prototip testleri ve kalifikasyon çalışmalarının 2012 yılında tamamlanması, seri imalatın ise 2013 yılında devreye girmesi planlanmakta. Proje sonunda açılacak yeni bir ihale ile seri üretimi kazanan kurum ya da kuruluş belirlenecektir. İlk etapta üretilmesi planlanan 250 adet tank, TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda artırılacak.
FIRTINA VE PANTER OBÜSLERİ
İleri teknoloji ürünü 40 kilometre menzilli obüs topları üretimi gerçekleştirilerek TSK'ya teslim edildi. Fırtına ve Panter adı verilen obüsler, geçtiğimiz ay hava harekatında karadan destekli olarak yapılan top atışlarında kullanıldı. Örgüte yapılan karadan top atışlarında 40 km menzilli 'Fırtına' ve 'Panter' terör hedeflerini başarıyla vurdu.
MİLLİ SAVAŞ GEMİSİ
Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında Türk özel sektörünün ürettiği savaş gemisi Deniz Kuvvetleri'nin envanterine geçmiş durumda. 'Heybeliada' ismi verilen Türk savaş gemisi Tuzla'daki tersanelerde üretilerek törenle göreve başladı. MİLGEM projesiyle donanmadaki gemilerin tasarım ve üretiminin yerli imkanlarla yapılması hedeflendi.
ANKA GÖZCÜ KARAYEL
Türkiye, 1990'ların başında ABD'den aldığı insansız hava aracı 'predatör'ün ve İsrail'den temin ettiği, sorunlu olan Heron'ların yanısıra kendi araçlarını da üretti. ABD ve İsrail'den alınan, ancak yeterli verim sağlanamayan insansız hava araçlarından çok daha kullanışlı, yazılımı yerli olan ve silah montesi de mümkün olan İHA'lar üretildi. Vestel ile Kale-Baykal konsorsiyumu, 'Karayel' adı verilen taktik İHA'yı üreterek TSK'nın hizmetine sundu. 70 kiloluk yükle 20 saat uçacak olan 'Karayel' piste ihtiyaç duymaksızın iniş kalkış yapabilecek ve benzerlerinden ayrışan bu özelliği sayesinde deniz platformlarında da kullanılabilecek. Ayrıca TUSAŞ da, ANKA adı verilen insansız hava aracının TSK'da kullanımını sağlamış oldu. Bu arada 'Gözcü' adı verilen insansız hava araçları bir süredir terörle mücadelede kullanılıyor. Şu anda çok sayıda mini İHA'lar ve taktik İHA'lar yerli malı olarak Türk ordusunda görev yapmakta.
SAVAŞ UÇAĞI TASARLANIYOR
Türkiye için büyük hayal olan savaş uçağının üretimi, 2020 yılında gerçekleştirilecek. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın 2020'li yıllardan sonraki jet eğitim uçağı ve muharip uçak ihtiyacının karşılanması amacıyla, ilk Türk savaş uçağı, kavramsal tasarımı gerçekleştirilerek Tusaş-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TAI) işbirliği ile yapılacak. Uçağın yapımı TAI tarafından gerçekleştirilecek olmasına rağmen, Türkiye'de savunma sanayii konusunda adı geçen her kurum ve kuruluş da katkı sağlayacak. Savunma sektöründeki her oyuncu; TAI, Havelsan, Roketsan, Aselsan, özel sektördeki savunma kuruluşları, enstitüler, üniversiteler, SSM ve Milli Savunma Bakanlığı 'Türk savaş uçağı' için seferber olacak. Yeni nesil milli savaş uçağı, F4 uçaklarının görev sürelerinin bitişini karşılayacak ve F16 ile F35'lerle birlikte görev yapabilecek. Türkiye'nin ilk yerli savaş uçağının tasarım ve imalatı aşamalarında, TAI ve Tusaş Motor Sanayii A.Ş (TEI) öncü kuruluşlar olacak. 2015 yılından itibaren uçak motorları tasarlamayı ve üretmeyi hedefleyen TEI, dünya standartlarında tasarım imkanına sahip TAI ile milli uçak tasarımına yoğunlaşacak.
ATAK 2013'TE
Türkiye, uçak yapmak için girişimlerini hızlandırmışken, yerli helikopterin test uçuşları başladı bile... Geçtiğimiz ağustos ayında ATAK T-129 helikopteri test uçuşlarını başarıyla gerçekleştirdi. TUSAŞ, AgustaWestland ve Aselsan'ın ortak üretimi olan 'T-129' adlı saldırı helikopteri, Türkiye'nin coğrafi ve iklim koşullarına göre tasarlandı. T-129, AgustaWestland A-129 International (AW129) helikopterinin geliştirilmiş ve özgün sistemler içeren türevi olacak. Yaklaşık 3 milyar ABD doları tutarında olan bu proje sayesinde önemli teknoloji ve tecrübe birikimi sağlanacak. Uçuşları başarıyla sonuçlanan ATAK helikopteri 2012 sonu ya da 2013 yılında Türk semalarındaki yerini alarak teröristle mücadelede devreye sokulacak. Kesinleşen 51 adet T-129 taktik keşif taarruz helikopterin üretiminin ardından 41 adet yeni sipariş de TSK tarafından firmalara iletildi. TUSAŞ'ın projedeki toplam payı 556 milyon, Aselsan'ın 700 milyon ve AgustaWestland firmasının payı ise 1.644 milyar dolar olacak. Helikopterin yüzde 60'ı Türk yerli imkanlarla gerçekleştirilmiş olacak.
SAVUNMA UYDUSU RASAT UZAYDA
Türkiye'nin geldiği noktayı göstermek adına önemli gelişmelerden biri de savunma uydusunun üretiminin başarılmış olması. İlk yerli savunma uydusu RASAT, uzaya başarıyla fırlatılarak göreve başladı. Dünyadan yaklaşık 700 kilometre yukarıdaki RASAT, istihbarat ve savunma amaçlı kullanılacak. Dünyaya yüzlerce kilometre 'tepeden' bakabilen Türkiye'de, uydu teknolojilerinin millileştirilmesi konusu da RASAT'la birlikte hız kazandı. Bu kapsamda yapımı devam eden 'milli keşif ve gözetleme uydusu' GÖKTÜRK de 2012 sonunda uzaya fırlatılacak. GÖKTÜRK'te RASAT'tan daha gelişmiş bir teknoloji kullanılacak. GÖKTÜRK'ün fırlatılmasından sonra Türkiye, Avrasya bölgesini 'BBG evi' gibi izleme imkanına sahip olacak.
G-3'ÜN YERİNE MİLLİ TÜFEK
Türk Silahlı kuvvetlerinde yerli malı piyade tüfeğinin de üretimi başlıyor. Türk mühendislerinin yaklaşık 3,5 yıl çalışarak geliştirdiği milli piyade tüfeğinin ilk 50 adetlik prototipi, yılsonuna kadar hazır olacak. Proje kapsamında Temmuz 2012'ye kadar toplam 200 adet prototip piyade tüfeği üretilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki çeşitli birliklere dağıtılacak prototip tüfekler, profesyonel askerlerce test edildikten sonra seri üretime geçilecek. Hem sağ, hem de sol el ile kullanmaya uygun şekilde tasarlanan tüfek, dakikada 650 fişek atabilecek, etkili menzili 600 metre olacak.
YENİ ŞAFAK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.