AB Dönem Başkanı İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Avrupa kamuoyunun desteklemediği gerekçesiyle Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkanlara, "Bugüne kadarki genişlemeleri kamuoyu istediği için mi yaptık" cevabını verdi.

Avrupa Parlamentosu genel kurulundaki genişleme tartışmasına katılan Bildt, Türkiye'yle üyelik müzakerelerinin derhal durdurularak imtiyazlı ortaklık müzakerelerine başlanmasını savunan aşırı sağ milletvekillerinin ve onlara kısmen destek veren Hristiyan Demokratların öne sürdüğü tüm gerekçelere karşı çıktı.

Carl Bildt, "Gördüğüm kadarıyla aşırı sağ milletvekilleri Türkiye'ye 'çok büyük, çok karmaşık ve çok Müslüman olduğu için karşı çıktıklarını' söylüyor

"DİNİ KRİTER YOK"

Genişleme politikamızın dayanağı AB Amsterdam Anlaşması'nın 49'uncu maddesi büyük ülkeler için karmaşık ülkeler için istisna getirmiyor ve orada hiçbir dini kriter yok. Bağlı kalmamız gereken bu" derken, Türkiye'nin üyeliğine destek veren milletvekillerince alkışlandı.

AB Amsterdam Anlaşması'nın 49'uncu maddesinde, "AB'nin özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve temel özgürlüklere saygı ilkelerine dayandığı" belirtilerek, bunlara saygı gösteren her Avrupa ülkesinin üyelik başvurusunda bulunabileceği kaydediliyor.

"GENİŞLEMELERİ KAMUOYU İSTEDİĞİ İÇİN Mİ YAPTIK?"

Bildt, "AB kamuoyu, Türkiye'nin üyeliğine karşı çıktığı için onların sözcüsü olarak AP'de bu yönde tavır aldıklarını" savunan Türkiye karşıtlarına, "Bugüne kadarki genişlemeleri kamuoyu istediği için mi yaptık? Gerçekte AB tarihinde genişlemeyle ilgili her şey vizyon sahibi, toplumu sürükleyen, zorlu ve arzulu siyasi liderliğin sonucuydu" diye cevap verdi.

"YAHUDİ MİRASI DA VAR"

Aşırı sağın "Müslüman Türkiye'nin, AB'nin, Hristiyan kökenini paylaşmadığı için üye olamayacağı" şeklindeki yaklaşımına da tepki gösteren Bildt, Avrupa değerlerinin sadece Katolikler, Protestanlar, Anglikanlar ve Ortodoksların mirası olmadığını söyledi.

Avrupa'nın geçmişinde, bugününde ve geleceğinde Yahudi mirasının da bulunduğunu ve varlığını koruyacağını kaydeden Bildt, "aynı şekilde AB üyesi ülkelerdeki, Bosna'daki, başka ülkelerdeki ve Türkiye'de Müslüman vatandaşların Avrupa mirasından istisna tutulamayacağını" vurguladı.

"TARİHİ HATA OLUR"

İsveç Dışişleri Bakanı Bildt, AB'nin, Batı Balkanlar ve Türkiye'ye genişleme kapısını kapatmaması gerektiğini belirterek, aksi halde "tarihi hata yapacağı" uyarısında bulundu. Bildt, "Kapıları kapatırsak başka kapılar hemen açılır" dedi.

Bildt, "Türkiye'nin, Kürt sorunu kapsamında yapmakta olduğu temel reformlara saygılarımı sunuyorum. Bunların başarısı sayesinde Türkiye, AB standartlarına çok daha yakınlaşacaktır" şeklinde konuştu.

AB Genişleme Komiseri Olli Rehn de Türkiye'nin AB standartlarına ulaşma yolunda sürekli ilerlediğini, medeniyetler arası diyalogda ve enerji güvenliğinde kilit rol oynadığını vurguladı.

Rehn, "Ankara'nın, Ermenistan'la ilişkileri normalleştirme taahhüdü ve Kürt sorununu çözmek için başlatılan demokratik açılım tarihi adımlardı" diyerek, Türkiye'nin reformlarını sürdürmesini, Ek Protokol'ü eksiksiz uygulamasını ve Kıbrıs Rum kesimiyle ilişkilerini normalleştirme yolunda adımlar atmasını talep etti.