Son günlerin en çok konuşulan ismi Eski Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'i makamında ziyaret eden Ahmet Hakan ve ekibine Özdemir'in söylediği Off-the-recort bilgiler...

Erdoğan'dan kimler usandı

- ESKİDEN oyunu ANAP’a verenler.

- Eskiden oyunu DYP’ye verenler.

-  Kısa bir süre öncesine kadar Erdoğan’a tam destek veren anlı şanlı işadamları.
-  Orta Anadolu milliyetçileri...
-  Vaktiyle Cem Uzan’a oy yağdıran, ideolojik tutumu pek olmayan Trakyalılar.
-  Laiklik, türban, yaşam tarzı endişesi gibi konularda fazla takıntılı olmayan şehirli kadınlar...
-  Kavgadan, öfkeden, polemikten hazzetmeyen istikrar yanlısı orta sınıflar...
-  Sertlik yanlısı olmayan Kürtler...
-  Liberaller...
-  Bölüşümden pay alamayan yoksul dindarlar.
-  Vaktiyle mağduriyet gerekçesiyle AK Parti’ye sempatiyle bakan sosyalist solcular.
-  İnternet ortamındaki genç fedailer.
-  Üniversiteliler...
-  Demokrat Parti geleneğinden gelenler...

Polis şefine dair mahrem bilgiler

AK Parti iktidarının ilk dönemiydi. Bir yaz günü yolum Kayseri’ye düşmüştü.
Yanımdakiler “Hadi Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’i ziyarete gidelim” deyince peşlerine takıldım.
Emniyet Müdürü Özdemir, daha tanışmamızın beşinci dakikasında etrafındakilerin kimler olduğuna falan bakmadan başladı iktidar partisinin bazı önde gelen isimlerine atıp tutmaya...
Cesareti dikkatimi çekti.
İçimden “Ya sürüleceğini fark etmiş biri ya da sırtını dayadığı sağlam bir yer var” diye geçti.
Sohbet biraz daha ilerleyince meseleyi çaktım.
Tayyip Erdoğan’a ağza alınmayacak sözlerle yüklenen Emniyet Müdürü Özdemir, Abdullah Gül’e ise toz kondurmuyordu.
“Hay Allah” deyip geçtim.
Sonra günlerden bir gün Orhan Özdemir’in Ankara Emniyet Müdürü olduğunu öğrenmeyeyim mi? Hemen “Abdullah Bey’in marifeti” deyiverdim.
* * *
Ve en sonunda bizim “müdür” patladı.
Kayseri’de görev yaparken ihaleye fesat karıştırmış falan...
Hakkında tutuklama kararı var.
Bense düşünüyorum:
Acaba bu işin içinde “Sırtını Gül’e dayayıp Erdoğan’a yüklenme” olayının bir payı var mıdır?

AK Parti iktidarının 3 yükselen değeri

-  VEYSEL EROĞLU İstanbul’un eğlence mekânlarına karşı cihat ilan eden Çevre Bakanı... Maksadı: Yüksek sesle müziği engellemek. “Peki düğünler ne olacak” sorusuna ise “Düğünler erken başlasın. Gelin ile damat bir an önce birbirlerine kavuşurlar” diye yanıt verdi.
Sloganı: Erken gerdek hayat kurtarır.
-  HALİL BAKIRCI Kürt sorununa dâhiyane bir çözüm bulan Rize Belediye Başkanı. “Hısım olanlar hasım olmaz” sözünden yola çıkarak “Buradakiler oradakilerden ikinci eş alsınlar” dedi. Bu sözleriyle yeni bir Kürt isyanına yol açabilir. Sloganı: Savaşma seviş.
-  GÜSAMETTİN ERDOĞAN Erdoğan’a yakın bir bürokrat. İstanbul’un bir ilçesinde milli eğitim müdürü... Yıldızını parlatan olay ise şu: Dört yılda devletin parasıyla 160 ülke gezmesi...
Sloganı: Durmak yok yola devam.

İşte şimdi oldu Kemal Bey

TAMAMDIR Kemal Bey... Oldu bu iş...
Sizden duymak istediğimiz işte buydu...
Bin çiçeğin özgürce açması gerektiği yer olan üniversitelerde kıyafet zaptiyesinin işinin olamayacağını söylemeniz gerekiyordu...
Üniversite çağına gelmiş gençlere devletin nasıl giyinmeleri gerektiğini dayatmasına itiraz etmeniz gerekiyordu...
“Bu saçma yasağa karşıyım” diyerek hem özgürlük yanlısı olduğunuzu ortaya koymanız, hem de bir istismarın önüne geçmeniz gerekiyordu.
Radikal Gazetesi’ne verdiğiniz özel röportajda...
“Üniversitelerde başörtüsü serbest olmalı” diyerek...
Yapmanız gerekeni yaptınız.
Güç oldu, geç oldu falan ama oldu işte...

Aldığım sert kararlar

-  BİR: Yaz aylarında İstanbul’da kalmayı tercih edip tatil yörelerine uzananlara hiç imrenmeyeceğim.
-  İKİ: Basbayağı pisboğaz oldukları halde gurme geçinenleri asla okumayacağım.
-  ÜÇ: Televizyona bakarak dalmaktan vazgeçeceğim.
-  DÖRT: Nezaket istismarcılarına zerre kadar ödün vermeyeceğim.
-  BEŞ: İlk fırsatta Emre Aköz’ün eşine, “Hem şarap içip hem de AK Parti yalakası” olmanın nasıl mümkün olduğunu öğreteceğim.
-  ALTI: Hasan Cemal’den “Kritik dönemlerde nasıl arazi olunur” dersi alacağım.

hurriyet.com.tr