KIRKLARELİ (AA) - Kırklareli'nde 8 bin 200 yıl önceki köy yaşamının izlerini taşıyan Aşağıpınar Ören Yeri ziyaretçilerini bekliyor.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan başkanlığında Asilbeyli köyü yolunda 1993'te başlatılan Aşağıpınar kazı çalışmaları, 2021'de tamamlandı.

Çalışmalarda, Anadolu'dan Trakya'ya tarım ve köy yaşantısını getiren, bölgenin en eski çiftçi toplumlarının izleri ortaya çıkarıldı.

Kazılarda elde edilen bulguların büyük bölümü, Kırklareli Müzesi'nde sergileniyor.

Bölgede oluşturulan 3 "dal ev" ile açık hava müzesinde ise maketlerle, geçmişteki tarımsal faaliyetler ile köy yaşamı canlandırılıyor.

Zaman tüneli, ziyaretçi karşılama merkezi, öğrencilere arkeoloji uygulama sahası, köy yerleşkesi ve geleneksel tarım sergileme alanının yapım çalışmaları ise devam ediyor.

- "Trakya'nın geçmişine ışık tutuyor"

İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Fikret Macit, AA muhabirine, kazıların tamamlanmasının ardından yaklaşık 22 dönüm alanın ören yeri olarak hazırlandığını söyledi.

Macit, Avrupa Birliği projeleri kapsamında ören yerinin çevresinin koruma altına alındığını, hayvan figürlerinin hazırlandığını ve ışıklandırma sisteminin yapıldığını kaydetti.

Aşağıpınar'ın 8 bin 200 yıllık geçmişe sahip olduğunu dile getiren Macit, şöyle konuştu:

"Aşağıpınar denilince aklımıza ilk tarıma geçiş geliyor. İnsanoğlunun buğdayı, yulafı, çavdarı ekip biçmeyi öğrendiği ve yerleşik köy hayatına geçtiği yer aklımıza geliyor. Aşağıpınar, tarımın Anadolu'dan Avrupa'ya geçişini belgeleyen yerdir. Trakya ve Balkanlar için de çok önemli. Buradaki tarihsel bulguları gördükten sonra Balkanlar ve Trakya'yı okuyabiliyor, Trakya'nın geçmişine ışık tutabiliyorsunuz."

Macit, "dal evler"de sepet, çömlek ve el sanatları yapan insanların ve kullandıkları el aletlerinin maketlerinin sergilendiğini, bunların her yaştan ziyaretçinin ilgisini çektiğini bildirdi.

Ören yerinin, çalışmaların henüz tamamlanmamasına rağmen yaklaşık 30 bin kişi tarafından ziyaret edildiğini anlatan Macit, "Proje tamamen bitirilmediği için burası her saat açık değil. Ancak belirlenen zamanlarda izinlerle açıyoruz." diye konuştu.

Macit, "zaman tüneli" çalışmaları kapsamında da sanal gerçeklikle 8 bin 200 yıl öncesi yaşamın anlatılacağını, ziyaretçilerin adeta geçmişe yolculuk yapacağını kaydetti.