64 YILDIR SÜRGÜNDE YAŞAYAN TÜRKLER

64 YILDIR SÜRGÜNDE YAŞAYAN TÜRKLER

Bunlar da kim? Hangi Türkler?

? Hangi Türkler? Deye soracak olursanız, tabii ki yediden yetmiş yediye herkes, yani Dede’den-Nevi’ye, Büyükten-Sabi’ye, her kes der ki bunlar AHISKALI TÜRKLERDİR.

İkinci Dünya harbinin sonlarına doğru 1944 yılının o soğuk 14-15 Kasım gecesinde, yani 64 yıl önce bu günün gecesinde, daha 7 yaşında bir çocukken, sıcak döşeğinde mışıl-mışıl uyurken Rus askerlerinin tekmelerinin sesine uyanarak, evinden obasından, elinden vatanından, sökülerek sürgüne gönderilen bir babanın evladı olarak, sizlerle bu acıyı paylaşmak istiyorum.
Babam yedi yaşında okula gitmesi gerekirken Ahıska’nın Adıgün kazasının HERO köyünden sürgüne getmiştir. Beş kardeş, Anne Baba ve Dede Neneden oluşan dokuz kişilik aile her şeyini (varını devletini, tüm servetini, kışlık yiyecek ve giyeceklerini) Hero’da, ana yurdunda bırakarak hayvan trenleri ile Orta Asya’ya sürüldüler. Doksan yaşın üzerindeki yaşlı Dedem yoldaki sıkıntıya, ızdıraba dayanamayarak vefat eder. Onun cesedini tirenden atmasınlar diye dedemi hastaymış gibi bir köşeye uzatırlar. Soğuktan kokmayan ceset birkaç gün sonraki ismini bile bilmedikleri bir istasyonda indirilerek defin edilir. Babalarının tirenden atılarak mezarsız kalmadığına, kurda kuşa yem olmadığına sevinen aile, aslında başına geleceklerden ve on yıllarla bitmeyecek zulmün yeni başladığından haberi yoktu.
Bu sürgünü yaşamak, eşini kaybetmek, nenemi çok üzmüştü. Gece gündüz ağlamaktan nenemin gözlerine kara sular ener. Gözlerini kaybeden nenem gelinin umuduna (babamın annesinin Züleyha nenemin umuduna) kalır. Göremediği için tüm ihtiyacını Züleyha Nenem yaptırır. Savaş sonrası orta asyada kıtlık var. Ekmek bulunmuyor, millet kepek bulabilirse seviniyor. Erkekleri savaşta olan ailelerin çocukları ve yaşlıları açlıktan ölmeye başlıyor..karınlarına bişeyler girsin deye ot bile otlamaya başlayan halkın bir kısmı (nece aile silinir geder) karınları şişerek ölür..

Bu acı gerçeklerin devamını ilerde sizlerle paylaşmaya çalışacağım… 1944 – 1956 yıllarında yaşanan insanlık dramını ve sonrasını öğreneceksiniz.
Şimdi ise Tüm Ahıskalılara baş sağlığı diliyor, sürgünde ve sürgün sonrasında Vefat edenlere de Allah rahmet eylesin diyorum.

Kaynak:Haber Kaynağı