Dört yıl aradan sonra ziyaretçilerine tekrar kapılarını açan Galata Mevlevihanesi Müzesi yeniden ney sesi, kudüm veleveleleri semazenlerle gönüllere, gözlere ve kulaklara hitap edecek. Yurtiçi ve yurtdışından gelen insanların ilgi duyduğu müze İstanbul'a 520 yıldır damgasını vuruyor.

738 yıldır aleme ve insanlığa Hak'tan aldıkları ilahi aşkı halkla paylaşarak sevgi saçan mekanda yeniden semazenlerle alemi seyran etmeye başladılar. Galata Mevlevihanesi Anadolu'nun manevi, kültür ve sanat mimarlarından Mevlana Celaleddin-i Rumi ve onu seven ve onun sevgilisi olan Peygamberimiz Hz. Muhammed'in yolunun yolcusu, ayağının tozu olmayı bir nasib bilen Mevlevi tarikatı mensupları tarafından İstanbul'da kurulan en eski mevlevihane. Galata ya da Kuledibi Mevlevihanesi olarak anılan ve 1975'ten itibaren müze olarak hizmet veren mevlevihanede kültür, sanat, musıki, tarih ve Mevlevi kültüne ilgi duyanlar için pazar günleri sema programları düzenlenmeye başlandı. Yüzyıllar boyunca musikiyle bilimi bir arada kaynaştıran mevlevihanelerin Türk kültürüne etkileri büyük. Galata Mevlevihanesi, İstanbul'un en eski mevlevihanesi olarak bilinir.

1766'DA YANGIN GEÇİRDİ

II. Sultan Beyazıd'ın beylerbeyi olan İskender Paşa'nın av çiftliği üzerine 1491 yılında inşa edilen mevlevihanenin ilk şeyhi Mehmed Semâ-i Çelebi. Mevlevihane Sultan III. Mustafa zamanında (1766) yangın geçirdi. Yine aynı dönemde bugün ayakta olan mevlevihane inşa edildi. Bina daha sonraki yıllarda Sultan III. Selim, II. Mahmud ve Abdülmecid zaman-larında onarım gördükten sonra 1925 yılına kadar faaliyetlerini sürdürdü. Külliye halinde inşa edilen mevlevihane semahane, derviş hücreleri, şeyh dairesi, hünkar mahfeli, bacılar kısmı, kütüphane, sebil, muvakkithane, mutfak, tür-beler ve hazineden oluşuyor. 1967-1972 yılları arasında tekrar onarılan mevlevihane 1975'te Divan Edebiyatları Müzesi adıyla hizmet vermeye başladı. Daha sonra adı Galata Mevle-vihanesi Müzesi olarak değiştirildi.