3. Gayrimenkul Liderler Zirvesi İstanbul Dedeman'da gerçekleşti
Gayrimenkul Sektörü'nün nabzını tutan ve bu yıl üçüncüsü düzenlenen Gayrimenkul Liderler Zirvesi İstanbul Dedeman Otel'de gerçekleşti.
Sektörün liderleri ve sektörü takip eden kişilerin buluştuğu zirvede Gayrimenkul sektöründe kurumsal ve ekonomik hedefler , kentsel dönüşüm ve gayrimenkul sektörüne etkileri, mütekabiliyet yasası ve yabancıların taşınmaz edinimi, gayrimenkul sektöründe farklılık yaratmanın geleceği (yeşil binalar ve sürdürülebilirliği) konu başlıkları ile yapılan zirvede değerli katılımcıların bulunduğu oturumlardan edinilen notlar ise şöyle ;
Saat 10:00’da başlayan zirve AYD Başkanı Hulusi BELGÜ ve ULI Başkanı Haluk SUR açılış konuşmaları ile başladı.
AYD Başkanı Hulusi BELGÜ
Konuşmasında Gayrimenkul sektörünün dünyanın her yerinde "lokomotif sektör" olduğunu vurgulayan BELGÜ, bu sektörün her işin başı olduğunu ve büyüdükçe, diğer yan kuruluşları da güçlendiren çok önemli bir sektör olduğunu belirtti.
Türkiye geliştikçe gayrimenkul sektörünün de hızla geliştiğini, sektörde son 10 yılda çok büyük değişiklikler yaşandığını ifade etti. Türkiye’de AVM yatırımlarının da geleceğini ve 5 -10 yıl daha devam edeceğini söyleyen BELGÜ ; " Yatırımcıların biraz daha kontrollü gideceğini düşünüyorum ama bu yatırımlar devam edecek " dedi.
ULI Başkanı Haluk SUR
Açılış konuşmasında önemli konulara değinen SUR İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya ekonomilerinin toparlanma sürecine girdiğini sonrasında ekonomiyi hareketlendirmek adına gayrimenkul yatırımlarının hız kazandığını belirtirken sözlerine; "Kalkınma dönemi dünyanın bulunduğu para arzındaki bolluk ortamından da yararlanarak siyasi istikrarla birlikte belli bir ekonomik gelişme sağladı. Bu süreç zarfında gayrimenkul yatırımları, özellikle orta gelir tuzağının başımıza açabileceği sıkıntılardan çıkma noktasında ciddi avantaj kazandırdı. 2005 yılından bu yana Türkiye GSYH'si üçe katlandı ancak buradan daha öteye gitmenin yollarına bakmamız lazım. Gayrimenkul, inşaat sektörü de kendi içinde çok değişim geçirdi. Gayrimenkul sektörü açısından en önemli kilometre taşı Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları'nın kuruluşu oldu. Sektöre kurumsal yönetim ve şeffaflık anlamında ciddi mesajlar verdi. 2000'li yıllardan itibaren pek çok düzenleme yapıldı. En son mütekabiliyet yasasının çıkışı, konut finansmanı yasasının devreye girmesi, gayrimenkul yatırımlarının karlılığını anlatmakta sıkıntıya düştüğümüz zamanlarda, 'Uluslararası Finansal Raporlama Sistemi', 'Uluslararası Değerleme' gibi yöntemlerin Türkiye'ye taşınması, uluslararası rekabet anlamında, uluslararası yatırımcıya kendimizi anlatabilmek adına olması gereken altyapı unsurları olarak devreye girdi" şeklinde devam etti.
15 yılda 18 milyon konut yapmalıyız ifadesini kullanan SUR sözlerine şöyle açıklık getirdi ; "Deprem ülkesinde yaşıyoruz. 15 yılda 18 milyon konut yapmalıyız. Nüfus 1 kişi bile artmasa 1 kişi bir yerden bir yere göç etmese bile 7 milyon konut deprem açısından, eskimişlik, standart dışılık açısından yıkılıp yapılmak zorunda. Biz buna 15 yılda 15 milyon konut desek, bu da Türkiye'de yaklaşık 3 trilyon dolara varan ekonomik hacmi ortaya çıkarmak anlamına gelir. GSYH'nin yaklaşık yüzde 7'sini teşkil eden inşaat ve gayrimenkul sektöründe katma değerin yüksekliğini de dikkate aldığımızda, Türkiye'nin bugünkü GSYH'sini rahatlıkla 2 ile çarpmak anlamına geliyor. Yani orta gelir tuzağından çıkmanın yanı sıra ekonomik büyüklük ve kişi başına düşen gelir açısından gayrimenkul sektörünün payı olacak" dedi.
Açılış konuşmalarında sonra oturumların başladığı zirvede;
2014 Yılında Gayrimenkul Sektöründe Kurumsal ve Ekonomik Hedefler başlığı altında gerçekleşen oturumda oturum başkanlığını yürüten Krea Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kodal; "Ekonomideki yavaşlama belirsizlik ortamı ve tüketici güveni yatırımları yavaşlatıyor. Ruhsatı alınmamış, planlama aşamasındaki projelerde bir yavaşlama ve beklemeye geçiş söz konusu. Proje finansman maliyetlerinin yükselmiş olması da burada etkili. Ancak ruhsatı alınmış ve başlamış yatırımlar devam ediyor. Devam etmekte olan 200-300 milyon dolarlık büyük yatırımlar var. Dolayısıyla yatırımlarda bu yıl bir yavaşlama olsa da, beklemeye alınan yatırımlar önümüzdeki yıllarda hayata geçirilecektir. Şu anda 326 AVM' de toplam 8.5 milyon metrekarelik alana sahibiz. Buna beş yılda 5-6 milyon metrekare daha ekleneceğini düşünüyoruz. 45 milyar dolarlık AVM yatırımları büyüklüğünün de 65 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz" diyerek sözlerine başlarken ; "Önümüzdeki yıllarda konsolidasyonlarda yabancı yatırımcı faktörü önemli olacak. Şu anda AVM yatırımlarının yaklaşık üçte birini oluşturan yabancı yatırımcının payı beş yılda yüzde 40-45'lere ulaşacak" diye konuşurken oturum katılımcılarına; aralık süreci ile başlayan dönem, günümüz ve sonrası, gayrimenkul sektöründe farklılık yaratmanın önemi, 2014 yılında gayrimenkul sektörünün gelişimi, 2014 yılında gayrimenkul sektörüne ekonomik bakış ve gayrimenkul sektöründeki yenilikler ile ilgili konularda katılımcılara söz verdi.
Avrupa Konutları Satış ve Pazarlama Koordinatörü Varol TEZMEN; Gayrimenkul sektörünün büyümesinin Türkiye’nin büyümesi olduğu ifadesi ile sözlerine başladı. Gayrimenkul sektörü yüzde 7 büyüdü; Türkiye yüzde 4 büyüdü, geçen sene 112 milyon konut kredisi kullanılmış, 1 milyar 157 bin TL 2013 konut satış miktarı söz konusu özetle sektör büyüyen bir pazar dedi. Geçen sene yüzde 14 konut fiyatları artmış büyük projelere bakıldığında ise yüzde 20-25 artmış müşteri beklentisine dönersek bu oran yüzde 50-60 seviyelerinde dedi. Ayrıca artık kira öder gibi ev sahibi olmanın alıcıya cazip geldiğini ifade etti, aidatlarla ilgili olarak da proje soysal donatıları kullanırken düşük aidat ödemek cazip bunu da örneğin projelerde satılmayan dükkanları kiraya vererek bu gelen rakamdan düşüyoruz şeklinde konuştu.
Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç KABADAYI; 2014 senesi içerisinde önemi olan ve öne çıkan noktalardan bahseden KABADAYI yüzde 1 kdv’ li satışlarda kalan stok eritme, faiz oranları, seçimler, mütekabiliyet gibi noktaların 2014'ün önemli olacağını belirtti. Faiz oranlarının düşmesi alıcıyı daha çok hareketlendirecek derken mütekabiliyet yasası ile gayrimenkul alımında önü açınla yabancıların İstanbul’u Avrupa yakasından ibaret sanıp daha çok Avrupa yakasına yönelmeleri dışında Anadolu yakasını da anlatmanın öneminden bahsetti. Yabancı yatırımlarda kurumsal yatırımlar mevcutken, döviz kurlarının Türkiye için önemli olduğunu ifade etti. Döviz kurları ile ilgili olarak tüketici için ılımlı bir havanın oluştuğunu önümüzdeki dönemde de satışlarda umutlu oldukları sözlerine ekledi. Ayrıca sosyal donatılarla ilgili olarak önceden kişilerde sadece barınma ihtiyacı vardı sonra bu gelişerek sosyal donatılar, eğitim kurumları, ulaşım vb. etkilerle farklı bir boyuta geldi derken bu ihtiyaçlar adına projeleri bir bütün olarak hayata geçirdiklerini belirtti.
Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdür Yardımcısı Sadi ÖZDEMİR; 2014 senesi içerisinde gayrimenkul sektörüne ekonomik bakışı ele alırken; 17 aralık süreci ile başlayan dönemin siyasi ve ekonomi ilişkisinde ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirterek sözlerine başladı. Hükümetin 2013 sonunda ekonomi açısından önlem aldığını, cari açığın ve riskin yükselmiş olduğunu bu açıdan küresel anlamda daha çok gelişmiş ülkelere yöneldiğini belirtti. Bunu da Kredi faizlerine dönüp, tüketim harcamaların kısıtlanması, soğutulması ile cari açığının kapatılması istendi dedi. "Kritik olan yerel seçim atlatıldı peki bu sene ne olacak?" diye sorgulayan ÖZDEMİR, inşaat sektörü açısından 2003- 2004 dönemine kadar 2 bin 300 civarlarında konut yapılmıyordu şu an yapılıyor kentsel dönüşüm ya da özel projeler ile bu oluyor dolayısıyla 2014’te biraz yavaş gidebilir ama büyüme oranı azalmayacaktır dedi.
Nef Yönetim Kurulu Üyesi Erden TİMUR; Gayrimenkul sektörü ile ilgili yeniliklere değinen TİMUR öne çıkan katma değer yolculuğundan ve inovasyondan bahsetti. İnşaat sektöründe Türkiye ile farklı ülkeleri de kıyaslayan TİMUR Türkiye’de bu konuda markalaşmanın olduğunu yurtdışında çoğu kişinin hangi yapıyı kimin yaptığını bilmediğini, Türkiye’de bilindiğini, bu açıdan Türk toplumunun sektörün değişiminde etkili rol oynadığını belirtti. İnovasyonun bir marketing aracı olmadığını sürekli yeni fikir arayışında olmanın Türk toplumu ile ilgili olduğunu belirtti. Ayrıca kişilerin ihtiyaç paralelinde alım yaptığını bu ihtiyaçlara cevap vermenin satımda etkili olduğunu sözlerine ekledi.
Kentsel Dönüşüm ve Gayrimenkul Sektörüne Etkileri başlığı altında gerçekleşen oturumda oturum başkanlığını yürüten Kentsel Strateji Başkanı Faruk GÖKSU; Türkiye’de depremden sonra afet riski gerekçesi ile Kentsel dönüşümün Türkiye’nin gündemine oturduğunu ancak bunun 60 yılından bu yana 3. dönüşüm süreci olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. 50- 80 yılları arasında apartman ve gecekondu yapımı ile olan süreç, seksenli yılların ikinci yarısında yürürlüğe giren yasa ile beğenmediğimiz gecekondu alanlarının dönüşümü ile 15 sene içerisinde apartmanlara dönüşüm olduğu süreç, 90'dan sonra 6306 yasa ile yapı riski nedeniyle başlayan süreç olarak belirtirken, kentlerin nasıl değişeceği sorusuyla yola çıkan GÖKSU katılımcılara görüşleri ile ilgili söz verdi;
Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Av. Ali YÜKSEL;
Kentsel dönüşümde hukuksal olarak tıkanan noktalardan ve çözüm önerilerine değindi .YÜKSEL konuşmasında öncelikli olarak; 6306 sayılı yasanın olağan üstülük, geçicilik, nehir özellikli bir yasa olması, fırsatlar getirmesi gibi karakteristik özelliklerinden bahsederek başladı. Afetin kalıcı bir durum olmadığından dolayı geçici olduğunu, yasanın ihtiyaçlara göre sürekli değiştiğini, yeni durumlar ile estetikliğin akabinde zenginleşmenin geldiğini ifade etti. Yasalar ile ilgili yapılması gerekenleri de sorgulayan YÜKSEL alınacak kararların 3-6 ay içinde alınması, riskli bina ile ilgili olarak başvuruların çoğaldığını buna önlem alınması gerektiğini, ada bazından yenilenme imkanı gelmesinin artı olacağını, riskli alanlarda planlama yapılması gerektiğini, tasarımın problem olduğunu, kentsel dönüşümde etkin rol oynayan inşaat firmaları ile ilgili olarak iflas ertelemenin önemli olduğunu ve gayrimenkul özel mahkemesi kurulmasının gereğinden bahsederek sözlerin sonlandırdı.
Çelen Gayrimenkul Değerleme Başkanı Güniz ÇELEN; Konuşmasında kentsel dönüşümde uygulamalardaki kaotik durumları ele aldı. ÇELEN ‘’1960’ lardan günümüze gelen sağlıksız planlamayı çözümleyebiliyor muyuz?’’ diye sorarken, amacın rant mı, toplu mu olduğunu, malikler ve müteahhitler arasındaki ilişkiyi ve yürürlükteki mevzuatın eksilerini vurgularken oluşan kaotik durumda bir aydınlatma platformu olmamasına dikkat çekti. Bugünkü koşullara kazan-kazan anlayışının hakim olduğunu bundan olumsuz etkilenen kişilerin en çok kadın ve çocuklar olduğunu belirtirken çözüm arayışı ile ilgili fikirlerini dile getirdi.
Ege Yatırım İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nihat KANDALOĞLU; Kentsel dönüşümde dünyadaki uygulamalara dikkat çekti. İki önemli bileşenin fiziksel mekan ve insan olduğunu belirterek sözlerine başladı. Mekanın yenilenmesi ile orada yaşayan insanların doğrudan ilişkili olduğunu bunun dikkate alınarak çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti. Dünyanın gerçeği olan küresel ısınmayı örnek verip kentsel dönüşümde modern mimarinin yanı sıra bu gerçeği de göz önüne alıp yeni yapıların oluşması gerektiğini belirtti. Abu Dhabi Master City projesi gibi dünya dönüşümlerinden örnek veren KANDALOĞLU şartlarla ilgili önce mühendislerin çalıştığını sonra mimara çizim için verdiğini ve Türkiye’de de böyle olması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de kentsel dönüşümde tarihsel sürece bakıldığında artık önce planlamanın yapılması sonra yasanın düzenlemesi gerektiğinin önemli olduğu vurguladı.
Kentsel Vizyon Platformu’ndan katılım sağlayan Sıla AKALP;
Kentsel dönüşümde vizyon ve tasarımı ele alırken; 2013 yılı dönüşüm sürecinde Kadıköy’de kurulan yeni tasarım atölyesinin faaliyetlerine değindi. TAK olarak öncesinde Kadıköy'de yaşayanların fikrini alıp bu fikirler ışığında nasıl bir çevrede yaşayacaklarını düşünüp genç yetenekler ile tasarım yaptıklarını belirtirken yaşam ve mekan etkisinin önemini vurguladı.
Mütekabiliyet Yasası ve Yabancıların Taşınmaz Edinimi başlığı altında gerçekleşen oturumda oturum başkanlığını yürüten Atlas Conceptia Yönetim Kurulu Başkanı Tavit KÖLETAVİTOĞLU; Turgut ÖZAL vizeyi kaldırdı yararını biz gördük diyerek geçmişten günümüze köprü kuran KÖLETAVİTOĞLU, mütekabiliyet yasası olarak bilinen yasanın asıl adının Tapu ve Kadastro Kanunu olduğunu da hatırlatarak, geçmişteki yıllarda bir çok ülke vatandaşına taşınmaz mal edinimi konusunda önemli engeller varken, zaman içerisinde yapılan düzenlemelerle birlikte bugün yaklaşık 180'den fazla ülke vatandaşının mal edinmesinin mümkün olduğunu vurguladı. Ancak bu mal edinim ile ilgili bir çok ülke vatandaşı için belli kriterler olduğunu söyleyen KÖLETAVİTOĞLU, "Rus vatandaşları Karadeniz kıyılarında mal edinemezler, Yunan vatandaşları sahilde mülk edinemezler" gibi örneklere vererek yabancıların mal edinimi ile ilgili kontrol ve sınırlamalar hakkında geniş bilgiler verdi. Yabancıların mal edinimi ile ilgili düzenlemelerin gelmesi ile gayrimenkul sektörünün artık yabancıya göre proje ürettiğinin de altını çizen KÖLETAVİTOĞLU, son yıllarda yapılan başarılı projeler ile dünya gayrimenkul piyasasında önemli ölçüde yerimizi aldık şeklinde konuştu.
REIDIN Genel Müdürü Mete VARAS; "Gayrimenkul Sektöründe Dünya da ki Gelişmeler ve Yabancılara Gayrimenkul Satışı" ile ilgili bir sunum gerçekleştiren VARAS,yabancıların mülk edinimi ile ilgili önemli arayışlar olduğunu ve bununla ilgili sadece google verilerine bakıldığında ortalama 74 milyon sonuç ile karşılaşmanın mümkün olduğunu vurguladı.Sunumunda ayrıca global rekabet, tapu ve kadastro kanunundaki değişiklik ile yabancılara satış oranlarının önemli ölçüde arttığını belirterek bununla ilgili paylaştığı istatistiki verilerde yabancıların genelde 100-110 m2'lik konutları tercih ettiğini belirtti. Gayrimenkul yatırımları konusunda farklı ülkelerden de örnekler veren VARAS, olumsuz örnekler arasında İspanya ve Letonya gibi ülkelerin kontrolsüz ve önlemsiz hareket etmelerinden dolayı yaşadıkları sıkıntıları vurgularken, olumlu örnek noktasında ise Dubai'nin model olarak alınması gerektiğini savundu. Dubai'de uzun soluklu planların yapıldığını ve buna göre hareket edildiğini vurgulayan VARAS, Türkiye'ninde uzun soluklu planlara önem vermesi gerektiğini altını çizdi.
24 TV ekonomi Müdürü Zeliha SARAÇ; ABD’de başlayan ve etkileri hala devam eden mortgage krizinin nedenlerini, süreci ve konut piyasasına etkilerini geniş bir perspektiften anlatarak Türkiye gayrimenkul sektörünün süreçten çıkarması gereken mesajlar ile ilgili önemli vurgularda bulundu. 2009 yılında etkileri görülmeye başlanan krizin bu sistemin Türkiye’de uygulanmaması nedeniyle teğet geçtiğini hatırlatan Saraç, Kentsel dönüşümün inşaat sektörüne etkilerini de değerlendirdi. Saraç, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; dönüşümle beraber 2014 senesinde ilk üç ayın iyi geçtiğini ve bir krizin beklenmediğini söyledi. Bu korkunun sektörde hakim olduğunu ifade eden Saraç, “Türk halkının ciddi konut ihtiyacı var. Fiyatlarda da özellikle İstanbul'da arazi darboğazı nedeniyle büyük düşüş beklenmediği için sıkıntı olmayacak. 2014’te bir büyüme bekliyoruz, önümüzdeki seçimler de ekonomik açıdan sorun çıkarmayacak” şeklinde konuştu.
Yurt dışında aktifleşiyoruz
Körfez’den yatırımcıların bazılarının şikayetleri olduğunun altını çizen Saraç, yabancıya konut satışında Türkiye’nin yürüyecek çok yolu olduğunu belirtti. Mayıs 2012 yılındaki değişikliklerle yabancı müşteriye yönelik düzenlemelerin yapıldığını da ayrıca hatırlatan Tavit Köletavitoğlu, günümüzde yabancılara göre projeler geliştirir hale gelindiğini ve hatta yurt dışı piyasalarda aktif olmaya başlandığını dile getirdi.
Zirvenin son oturumunda ise "Gayrimenkul Sektöründe Farklılık Yaratmanın Geleceği (Yeşil Binalar ve Sürdürülebilirliği) konusu ele alındı.
Son oturuma oturum başkanlığını Duygu ERTEN (ÇEDBİK Başkanı) yaptı. Oturuma katılan diğer konuşmacılar ise, Mesut ASLAN (Tema İstanbul Genel Müdürü) "Gayrimenkul Sektöründe Yeşil Projeler" ile ilgili bilgiler verirken, Ali HIZIROĞLU (Era Şehircilik ve Mimarlık Konsept Sorumlusu ve Firma Ortağı) "Yeşil Binalarda Proje Tasarımının Önemi" konusunu, Tunç KORUN (Form Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı) ise "İklimlendirme Sistemleri ve Gayrimenkul Sektöründe Uygulamaları" hakkında bilgiler verdi.
Şefika SEVER / EV PROJE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.