Ergenekon ana davasında Danıştay'a saldırı dosyasının tutuksuz sanığı Süleyman Esen'in 1400 kez telefonla görüştüğü kişinin kim olduğu ve yapılan konuşmaların içeriği masaya yatırıldı. Öğleden önceki oturumda bu telefon numarasının kime ait olduğunu bilmediğini belirten Esen, öğleden sonraki oturumda bu numaranın, Salih Y. isimli arkadaşına ait olduğunu söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasının 140. duruşmasına tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek, Ergün Poyraz, Erkut Ersoy, Hayrettin Ertekin, Oktay Yıldırım ve Selim Akkurt katılmadı. Tutuksuz 18 sanığın hazır bulunduğu duruşmaya Danıştay'a silahlı saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılmasıyla ilgili dosyasının tutuksuz sanığı Süleyman Esen'in çapraz sorgusuyla başlandı.

Çapraz sorguda sorularını 23 Mart salı günü kaldığı yerden sürdüren tutuklu sanık avukat Kemal Kerinçsiz, "Alparslan Arslan içki içer miydi?" diye sordu. Esen bu soruyu "Benim yanımda içmedi," diye cevapladı. Kerinçsiz tarafından Alparslan Arslan'ın içki içip içmediğiyle peş peşe soru sorması üzerine tutuklu sanık Hüseyin Görüm oturduğu yerden fırlayarak, "Bakın elimde Kuran var, ben içerdim, Alparslan Arslan içki içmezdi." diye söz almadan konuştu. Başkan Köksal Şengün ise Görüm'ü, "Elinde Kuran olması doğru olduğunu mu gösterir? Otur yerine." sözleriyle uyardı. Bu sırada izleyici sıralarında oturan Arslan'ın babası İdris Arslan, Görüm'ün Arslan'ın içki içmediği sözleriyle ilgili olarak, "Doğru söylüyor." diye bağırdığı görüldü.

Tutuklu sanık Veli Küçük'ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük, sanık Esen'e, "Baz istasyonu kayıtlarına göre Alparslan Arslan ile 17 Nisan 2006'da görüştükten 16 gün sonra Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan birinci bombadan 2 gün önce 3 Mayıs'ta 7 kez Alparslan Arslan ile görüşmüşsünüz. Açıklar mısınız?" diye sordu. Alparslan Arslan'ın arkadaşı olduğunu belirten Esen, "Arkadaşımdı. 'Yemek yiyelim, VCD seyredelim, kağıt oynayalım,' diye arardı. Ya da hukuk bilgisi almak için arardı." dedi.

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, araya girerek sanık bölümünde oturan Alparslan Arslan'a, bazı telefon görüşmeleri olduğunu ve bu konuda konuşmanı istediklerini söyledi. Bunun üzerine Arslan, "Konuşacak durumum yok." karşılığını verdi.

Avukat Zeynep Küçük'ün, "Baz istasyonu kayıtlarına göre Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım adına kayıtlı telefonlar ile görüşmeleriniz öncesinde ve sonrasında, hatta görüşme aralarında Ayhan Akbal adına kayıtlı bir telefonla görüşüyorsunuz. Ayhan Akbal kimdir?" sorusu üzerine Esen hatırlamadığını söyledi. Esen'in bu cevabı üzerine Başkan Şengün tekrar araya girerek "Bin 400 kez görüşme var, nasıl hatırlamazsınız?" diye sordu. Zeynep Küçük'ün, Ayhan Akbal adlı kişinin Örnektepe'de oturduğunu söylemesi üzerine Esen "Kağthane'de Salih diye bir arkadaşım var." dedi.

Avukat Küçük'ün başka bir sorusu üzerine Esen, Cumhuriyet Gazetesi'ne ne gün bomba atıldığını bilmediğini söyledi. Küçük daha sonra "Danıştay saldırısının gerçekleştirildiği 17 Mayıs 2006'da saat 10.50'den itibaren 2 saat içinde sizi 26 kişi aramış. Danıştay saldırısını nasıl öğrendiniz? Arslan ile ilişkinizden dolayı korktunuz mu?" diye sordu, Esen bu soruları da "Alparslan ile ortak arkadaşlarımız aradı. Saldırıyı televizyondan öğrendim ve şok oldum. Niye korkayım, bir suçum yok ki?" diye cevapladı.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde yaptığı telefon konuşmalarıyla ilgili sorular devam ederken sanık Esen, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün bahsini ettiği 1400 telefon görüşmesi yaptığı kişinin bir avukat arkadaşı olduğunu söyledi.