Türkiye Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışmaları Raporuna göre, Türkiye'de sadece buzdolabı parkında A sınıfına geçiş, 120 milyon adet ağaç dikmeye bedel karbondioksit temizliği sağlıyor. Yine Türkiye'de kullanılan ev aletlerinde enerjide bir üst sınıfa geçiş, 8 milyar kilovat saat elektrik tasarrufu sağlayacak.

Çalışma raporunda, evde kullanılan buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi ile ilgili istatistik bilgilerde, çok verimli olarak tabir edilen A ve A+ sınıfı ürünlerin çok ciddi enerji tasarrufu sağladığına dikkat çekildi.

Yapılan araştırmada, Türkiye'de 17 milyondan fazla hane var. Bu hanelerin tamamında buzdolabı kullanılıyor. Çamaşır makinesi kentlerde yüzde 85, bulaşık makinesi ise yüzde 30 kullanım seviyesini aşmış durumda. Yapılan hesaplara göre, Türkiye'de 15 milyondan fazla buzdolabı, 10 milyondan fazla çamaşır makinesi elektrik tüketiyor.

Elektrikli aletler çok verimli A+'dan az verimli F'ye doğru bir enerji verimliliği sınıflandırılmasına tabi. A sınıfı ürünler B sınıfı ürünlerden ortalama yüzde 20 daha az enerji harcamakta. A sınıfı bir buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesine sahip bir aile B sınıfına sahip bir başka aileye göre yılda 250 kilovat saat elektrikten tasarruf ediyor. Bir başka ifadeyle ortalama her ay 5 lira az ödeme yapar.

Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (BESD)'nin yaptığı bir hesaplamaya göre, tüketicinin bir üst seviyeli ürünü almak için ödeyeceği maliyetin geri dönüşü 14-28 yılı almakta. BESD'e göre teşvik olmaksızın, tüketicinin enerji sınıfı yüksek ürünlere yönlenmesi kolay gözükmüyor.

Türkiye'deki mevcut buzdolabı parkının A ve A+'ya geçmesi durumunda 120 milyon ağaç dikmeye eşdeğer karbondioksit temizleyeceği öngörülüyor. BESD ve EİE'nin çalışmasında elektrikli ev aletlerinde yapılacak üst sınıfa geçiş dönüşüm programı ile 8 milyar kilovat saat enerji tasarrufu tahmin ediliyor. Bu, toplam elektrik tüketiminin yüzde 5'ine tekabül ediyor.

Bu dönüşüm programının en önemli ayağı finansman sorunu gösteriliyor. Özellikle düşük gelir gruplarında finansman ve teşvik uygulanmadan bu dönüşümün zor olduğuna dikkat çekiliyor. Yeni ekipman satışlarında verimsiz aletlerden yüksek tüketim vergisi alınırken, verimli aletlerden daha az vergi alınması uygun olarak gösteriliyor.

Değişim maliyetlerinin vergi teşviki ile hafifletilmesinin tüketiciye cazip gelmesi düşünülüyor. Teşviklerden oluşan vergi kaybının hareketlenen pazarda telafi edilebileceğine işaret ediliyor. Türk beyaz eşya sektörünün, enerjiyi tasarruf etmekle kalmayacağı ,sektörün de güçlenmesine katkı sağlayacağı ifade ediliyor.