Fındık içi yakamoz ve gazoz aşkına...

Klozette şiir yazıp sifon orkestrası kurarak entel dolaşımı hızlanan erkek tiplerinin saniyelik kız tavlama aptallığına gülüyorum. İçinde ay ışığı ve yakamoz geçen dizelerle kadın avlama süresi genelde 2 saniyedir şöyle ki misaldir,

>“ Benimle ay ışığında iki rekâtlık teheccüt namazı kılmaya ne dersin güzelim”

> Immm, aaaa, olur daa, evden nasıl izin alıcam?

>Namaza gidiyorum dersin

>Aaaa ımmm oooo bak bunu hiç düşünememiştim.

Erkeğin iç sesi: Salaksın çünkü!

Bu tip erkeklerin kaynağı yeşil google’dir. Yeşil google bir grup aylak obezite hastalığına tutulmuş işsiz güçsüzlüğü bohem yaşam olarak yutturmuş İslamcı erkek tarafından ayaküstü kurulmuştur. Kulak memesi kıvamında iki üç zihnin pembeleşinceye kadar saçmalamasına şimdiye kadar tav olmamış kız yoktur. Yıllarca defli tüfekli ilahi dinleyen bizim evin İslamcısı bir anda keman yayı gibi otlağa yayılırcasına kızın etrafında pusu kurar ve ilk dingil söz dökülür.

> Biliyor musun? Daha önce hiç böyle olmamıştım.

> Nasıl?

> Böyle işte sıcak hava şartlarına maruz kalmış abdestli Eskimo gibiyim içim eriyor.

> Yalancııı!

> Ekmek, Kuran, cin, kamyon çarpsın ki doğru söylüyorum.

> Hah ha çok tatlısın.

İşte bu, “hah ha, çok tatlısın” gibi akıl aralığı sıfır aptallık aralığı geniş yakalı sözleri duyan erkek yavaş yavaş genleşmeye zihninden geçen baloncukları patlatmaya başlamıştır. Sonrasında akbil romantizmi başlar… Akbil romantizmi, “gideceğin yere kadar seni otobüsle bırakayım” fantezisine denk gelir ki kız “kıkır kıkır, kikirik” moduyla buharlaşmaya başlamıştır. Bizim İslamcı üç kişilik akbil basar, orta kapıya doğru ilerlenirken kız sorar,

> Imm aaa neden üç kişilik akbil bastınız?

> Ha ben doğal afetlerle karşılaştığım zaman iki kişi olurum. Daha önce hiç kimse diğer kişiliğimi bu kadar güzel ortaya çıkarmamıştı.

Hazır olun kök söktüren felsefik mottolar geliyor.

> Peki sen hangisisin?

> Bilmem hangi tarafımı sevdiysen ben oralıyım.

Kız iç ses (Vauvv cayır cayır gizem kokuyor lan bu)

Körüklü otobüsün akordeonlu yani büzüşük derisine denk gelen kısımları vardır bilirsiniz. İşte bizim İslamcının kalbi de o haldedir. Kız sevgisinden kat kat olmuş kalp derisini saniyelik ütüleyen hislerin girdabında manyak gibi dolanmaktadır. Akbil romantizmi durakta biter.

Velhasıl azizim, bu diyalogların kuluçkası için gerekli olan sahte sıcaklık, kadın butlu kafa sarhoşluğu geçicidir. Ama gelin görün ki kızlar bu tarz enfeksiyonların taliplisidir. Çalışmayan havaya bakıp yıldızların kuyruğuna aşk bağlayan, kokuşmuş aşk arşivini bir çırpıda ortaya seren erkeklerin taliplisi olmuştur. Bu tarz erkeklerin çoğu da evlidir.

Niye yazıyorum bunları peki? Aynısını yaşadığım için mi? Yo! Yaşadıklarını zırıldayarak anlatan kız kulislerine şahit olduğum için anlatıyorum.

Derdim mi? Derdim tabii her türlü haksızlığın kol gezdiği sahteliğin boy gösterdiği bu diyaloglar olmasa ruhum hangi dalgayla acı acı gülümseyecek. Erkek adam değilse her türlü hakareti yesin! Hakkıdır!

Bir de birileri çıkıp, yaşam koçu, aile danışmanı adı altında kölelik yumurtlamıyor mu? Ne üretken kadınlar bunlar ya! Erkeğimin sözünden dışarı çıkmayacakmışım… Peki ya o erkek aslında hiçbir şey söylemiyorsa!

Esra Elönü