1 Mayıs'ın eşitlik ve özgürlük talebini haykıracakları önemli bir gün olacağını ifade eden Görgün, kutlamalara 1 milyon emekçinin katılmasını hedeflediklerini, bu nedenle taleplerini güçlü bir şekilde dile getirmek için DİSK, KESK, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) olarak 1 Mayıs'ın anlam ve önemine uygun bir biçimde, tüm halkın katılacağı bir genişlikte gerçekleştirmek için görüş birliğine vardıklarını söyledi.

Bu çalışmaları önümüzdeki günlerde başta Türk-İş olmak üzere diğer emek ve meslek örgütlerinin de katılımıyla daha güçlü bir zemine taşıyacaklarını anlatan Görgün, tüm emek ve demokrasi güçlerinin katımıyla başta İstanbul Taksim Meydanı olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanındaki kutlamalarla birleşik, kitlesel ve özüne uygun bir 1 Mayıs için çalışma yürüttüklerini kaydetti.

1 Mayıs kutlamalarında örgütlü güçlerin katılımının yanında işsizlerin, emeklilerin, dar gelirlilerin, toplumsal dışlanmışların, gençlerin, kadınların katılımının sağlanması için de çalışmalar yaptıklarını aktaran Görgün, ''1 Mayıs 1977 katliamında kaybettiklerimizin anısına, 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'nda bizimle birlikte kararlı bir mücadele veren, sınıf dostlarımızla, devrimcilerle, demokratlarla, sosyalistlerle, yurtseverlerle yeniden yan yana, omuz omuza olacağız. Bu ses Türkiye'nin aydınlık geleceğinin sesi, işsizliğe, açlığa, yoksulluğa en güçlü cevap olacaktır. Eşitliğin özgürlüğün barışın sesi olacaktır'' dedi.

Görgün, şunları kaydetti:

''1 Mayıs kutlamaları, işsizlik ve yoksulluğun kalıcılaştığı, krizin olumsuz etkisinin, resmi rakamlarda bile gizlenemeyecek bir düzeye ulaştığı, siyasal iktidarın referandum sonrası toplumsal muhalefete karşı giderek artan baskı ve şiddetinin kuşatmasında gerçekleşmektedir. Türkiye bugün insani sınırları zorlayan yoğun çalışma süreleri, son derece sınırlı ücretli izin hakkı, düşük sendikalaşma oranlarının yanında, hastalıktan kaynaklanan izin sürelerinin kısalığı ile de dünya sermayedarları için bir fırsatlar ülkesi olarak sunulmaktadır. Bunun yanında kamu hizmetleri hızla ticarileşmekte, bir yandan vergi afları diğer yandan vergi imtiyazları, düşük kurumlar vergisi ile boşaltılan merkezi yönetim bütçesini dengelemek için halkın tüketim harcamalarına astronomik vergiler yüklemektedir.''

-KUTLAMALAR TAKSİM MEYDANI'NDA-

Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Görgün, bir gazetecinin ''Kutlamalara 1 milyon kişinin katılmasını hedefliyorsunuz. Güvenlik sıkıntısı nasıl giderilecek?'' şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:

''Sivil kuruluşlarız. Güvenlik önlemleri, hükümetin 1 Mayıs'ın önündeki bütün engelleri, yasakları ve güçlükleri ortadan kaldırmasıyla başlayacaktır. Oraya en geniş biçimde işçilerin, emekçilerin, mühendislerin, doktorların ve halkın katılımının sağlanması zaten en büyük önlem olacaktır. Başka bir problem varsa buna ilişkin önlemi almak da hükümetin ve devletin görevidir. Bu yaklaşımımız tabii ki 1 Mayıs alanının güvenliğini ihmal ettiğimiz, küçümsediğimiz anlamına gelmemekte. Biz her zamanki önlemlerimizi bu yıl da artırarak ve daha dikkatli bir biçimde ele alıyoruz.''

''Kutlamaların Taksim'de yapılacağı kesin mi?'' diye sorulan Görgün, ''Taksim 1 Mayıs alanıdır. Bu sorun aşıldı. Buna ilişkin Türkiye'de çok büyük problemler yaşadı. Geçen yıl da bu konuda hiçbir problemin yaşanmadığını, 100 binlerce katılımla barışçı 1 Mayıs kutlaması olduğunu Türkiye gördü. Bu konuda biz problem beklemiyoruz'' diye konuştu.

AA