Ahmet TÜRKAN
ORTALAMA İNSANLARIN AKLINA GELEN SORULAR
Halk arasında yaygınca kullanılan ve geçmişten günümüze kadar gelen bazı sorular hepimizin kafasını kurcalar durur. 'Solaklar daha mı zeki, neden soğan doğramak göz yaşartır, kendi kendine konuşan deli midir?' gibi. İşte BBC Focus dergisi 'ortalama insan'ı en çok meraklandıran 20 soruyu derledi.
- Solaklar daha mı zeki…?
- Şimdiye kadar bilimsel araştırmalar bunu göstermiyor.
- Kaşınmak tam olarak ne demek…?
- Kaşınmak cildin çok hafifçe uyarılmasıdır.
- Neden ateşimiz çıktığında üşürüz…?
- Kişi terlemediği yada kan basıncı yükselmediği için üşür.
- Neden soğan doğramak ağlatıyor…?
- Soğan doğrandığında havaya lacrymatoryfactor isimli enzimi yayılıyor. Göz ise kendini savunmak için gözyaşlarını kullanıyor.
- Parmaklar suda kalınca neden buruşuyor…?
- Su osmos yöntemiyle vücuda emilir. Bu duruma uyum sağlayabilmek için hücreler buruşur.
- Arka koltukta neden araba tutuyor…?
- Arkada oturunca ufuk çizgisi görülmüyor. Araş tutması, iç kulakta hareket algılanırken, gözlerden sabit olduğunuz bilgisinin gelmesi nedeniyle yaşanır.
- Deniz havası almak sağlıklı mıdır…?
- Sağlıklı olabilir.”Deniz havası yani denizin neden olduğu güzel koku, sahilde yaşayan bir bakteri sayesinde ortaya çıkar.
- Herkes evinde kalsa grip salgını biter mi…?
- Tek bir kişinin bile dışarı çıkması virüsün yeniden yayılmasına neden olur.
- Bitkiler yaşlılık nedeniyle ölür mü…?
- Bazı bitkiler iyi bakıldığında sonsuza kadar yaşayabiliyor.
- Sakız sonsuza dek midede kalır mı…?
- Hayır 3 gün içinde vücuttan atılır.
- Kendi kendine konuşanlar deli mi…?
- Hayır…. İnsanların yalnız yada sıkıntılı olduğunda kendi kendilerine konuşması oldukça normal bir durumdur.
- Çay içmek gerçekten harareti alır mı…?
- Evet. Vücut daha çok terler ve bu da ısı kaybına yol açar.
- Neden tek yumurta ikizlerinin parmak izleri birbirini tutmuyor…?
- Tek yumurta ikizleri aynı DNA’ya sahip olsalar da hücre- hücre aynı değildir.
- Kuşlar gerçekten ıslanmaz mı…?
- Kuşlar gagalarında ürettikleri yağı alarak tüylerine sürer. Bu da suyun yağı geçerek tüylere ulaşmasın engeller.
- Evrenin en soğuk yeri nerede…?
- Dünyanın 5 bin ışık yılı uzağında – 272 derece.
- Eşekarısı bal yapar mı…?
- Hayır. Eşekarıları yalnızca çiçek özlerini emer.
- Dijital fotoğraflar 100 yıl saklanır mı…?
- Güneş ışınlarından korunacak şekilde saklanırsa, evet.
- Havaya atılan su buz olarak düşer mi.
- Eksi 30 derecede havaya atılan su buz olarak yere düşer.
- OK (Tamam) neyin kısaltmasıdır…?
- All correct’in (her şey yolunda ) kasıtlı olarak ‘011Korreckt’ biçiminde yanlış yazılmasından geliyor.
- Mikroplara da mikrop bulaşır mı…?
- Evet, mikroplara da bulaşan daha küçük mikroplar bulunuyor.
Sorular gerçekten oldukça vasat ve kısa bir araştırma ile bulunacak cevaplar. Yani cevap bulmak için şehir-şehir, kütüphane-kütüphane dolaşmanız gerekmez.
Dünya üzerinde yaratılmış tüm hayvanlar kendilerine verilen hayat programı ile vazifelerini eksiksiz yerine getirirken, vasat üstü insanların bile içinden çıkamadıkları hayatın gayesini anlama problemi vasat insanları hiç mi ilgilendirmiyor ki sorulan bunca zamanın 20 sorusu basit sıradan, gayesiz olabiliyor.
Vasat insanın yaşam kalitesi nedir ki sorduğu sorular bu kadar basittir.
Dünya nüfusunun ne kadarı vasat bir yaşam tarzıdır. Bu vasat yaşam tarzı ile dünya nereye gider. Hayatın her anında gözler önüne sunulan hayat gerçekleri ve ahret yolculuğu vasat insanı hiç mi ilgilendirmez.
Yoksa bu yirmi soru özel olarak dikkatleri dağıtmak ve hayat gayesinin basitleştirmek için mi hazırlanmıştır.
İnsanlara şu mesaj mı verilmek isteniyor.
İşte kafana takılan 20 soru. Cevaplarını da veriyoruz.
Başka soruya kafanı takma.
Hele- hele çözemeyeceğin şeylere hiç aklını yorma.
Hazırlanan paketin içeriğine bakıldığında verilmek istenen mesaj budur. Vasat insanların vasat soruları. Hayatın gayesini araştırmayan, kendini sorgulamayan, gelecek gailesi çekmeyen, uyuşturulmuş beyinler.
Çünkü geleceği sorgulamak, kendini sorgulamak, manevi sorular sormak, sistemi sorgulamak birilerinin işine gelmiyor.
Gelmiyor ki bu tür düzmece soru bankaları ile insanları avutma peşinden gidiyorlar.
Yani diyorlar ki. Sen vasat potansiyelde bir insan isen sorup sorabileceğin şeyler bunlar veya benzerleridir.
Fazla kurcalama. Hayata dair, imana dair sorular sorup ta kendini vasat üstü gören yaradılış gayesinden habersiz zümreyi üzmeyesin. Yoksa başına çözemeyeceğin zırvaları sarar hayat gayesinden büsbütün kopartır atarız.
Yapılan zaten budur.
Ben kimim. Gayem nedir. Dünyada işim ne. Sonum ne olacak. Varacağım yer neresidir. İman külfeti benden ne istiyor.
Alemlerin yaratıcısı beni ne ile mükellef kılmıştır demeye hakkı yok mudur vasat insanın.
Vasat insanlar gerçekten bu kadar basit midir.
Kendini akıllı sanan bunca vasat insan neden doğru dürüst bir soru sormaz.
Bu sorular soruluyor. Ama kendini akıllı sananların işine gelmediği için listeye alınmıyor.
Çünkü cevap bulamadıkları şeyleri bir de vasat insanlara sordurup bütün- bütün kafayı kırma ihtimallerini düşünmüş olacaklar ki listeden çıkarıvermişler.
Sorun ey vasat insanlar sorun.
Hayatın gayesi nedir.
Neden yaratıldık.
Ölüm bizi bulunca ne olacak.
Sırf bu dünya için mi yaratıldık.
Haydi sorun.
Cevaplar var merak etmeyin.
Bu alemleri yaratan Rabbimiz bunların cevabını bize bildiriyor.
Bizi başıboş bırakmıyor.
Sorun korkmayın.
Ahmet TÜRKAN - HABERNAME
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.