Dr. Elif Poyrazlı
Kıskançlık - Haset
Kendini bilmek, kendi kalbinde yer eden duyguların farkında olmak kalbi temizleme işleminin temelindedir. Bunun için bu yazı dizisinde bütün kalp hastalıklarını tanımlarıyla, sebepleriyle ve tedavi yöntemleri ile ele almaya çalışacağız.
Kıskançlık veya haset, birçok alime göre kalp hastalıklarının başında gelir çünkü Allah'a ilk başkaldırışın sebebidir. Öyle ki Hz. Adem yaratıldığında, şeytan kıskançlığından dolayı Allah'ın secde emrine uymamıştı ... çünkü Allah yeryüzüne halife olarak onu değil Hz. Adem'i tayin etmişti.
Şeytan hasedi sebebiyle Allah'ı bildiği halde O'na karşı gelmek gibi saçma bir şey yaptı ve yaptığının yanlış olduğu söylendiğinde bile özür ve af dilemek yerine kafa tutmayı tercih etti.
İşte kalplerinde kıskançlığa yer veren insanlar, belki de şeytanı taklit ettiklerinin farkında olmaksızın, zamanla öyle değişik bir kafa yapısı geliştirirler ki, yanlış düşündüklerini veya yanlış yaptıklarını kabul etmeleri imkansız hale gelir.
Tanım: Bir başkasının sahip olduğu bir nimeti kaybetmesini istemek haset diye tanımlanır. Burada 'nimet' herşey olabilir ... mal, mülk, pozisyon, iş, eş, dost vb. Bu hastalık derece olarak o kadar ilerleyebilir ki kıskanan kişi elinde güç olsa o nimeti kıskandığı kişiden kendi elleriyle almaya çalışır.
Burada unutulan çok önemli bir şey vardır. O da, her nimetin Allah tarafından verildiği gerçeğidir. Bu nedenle haset etmek bir bakıma, nimeti kıskanılan kişiye vermekle Allah'ın yanlış yaptığını düşünmektir. Yani Allah yanlış hükmetmiştir ve aslında kendisi o nimeti öbüründen daha çok hakketmektedir.
İnsan başkasına verilen nimetleri sorguladığında aslında Veren'i sorguladığının farkında olmalıdır. Halbuki O herşeyi bilendir ... biz ise değiliz. Bu kadar basit.
Sebepleri: Haset genellikle aşağıdaki sebeplerden beslenir ve onlardan uzak durmak insanı kıskançlıktan korur:
l Birine karşı düşmanlık beslemek
l Kibir. Kibirli bir insan kendini üstün gördüğünden, başkasına bir nimet verildiğinde onun buna layık olmadığını, nimetin kendi hakkı olduğunu düşünebilir. Tıpkı Kureyş'in kibirli ileri gelenlerinin Allah'tan gelen vahyi sırf kendilerine değil de Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) geldiği için reddetmeleri gibi:
'' Yok! Onlardan her kişi kendisine ayrı sahifelerle tezkireler (ihtarnameler) dağıtılmasını istiyor. '' (Kuran 74:52).
l Liderlik sevgisi. Liderler güç dengelerinin değişeceği konusunda endişe duymaya başladıklarında kıskançlığa yatkın hale gelirler ve bunun sonucunda başarılı insanları sistematik olarak engellemeye çalışırlar.
l Özgüven azlığı. Başkası ilerlediğinde kendi değerinin düştüğünü düşünmek de insanı kıskançlığa daha yatkın hale getirir.
Tedavi: Peygamber Efendimiz'den (s.a.v.) rivayet edilen bir hadise göre haset, iyi amelleri ateşin kuru odunu yaktığı gibi yok eder ... böylece asıl kıskanan kişiyi zarara uğratır ve tedavisi yapılmadığında başka kalp hastalıklarına da sebep olur. İmam Mevlüd'e göre kıskançlığı tedavi etmek için iki yöntem vardır.
Birinci yöntem insanın bu şekil kaprislerine direnmesidir ki bu, kıskanılan kişiye fayda sağlayacak işler yapmakla olabilir. Örneğin iltifat etmek, hediye vermek veya iyilikte bulunmak gibi. Bu şekil davranışlar iki yüzlülük olarak algılanmamalıdır, çünkü buradaki amaç kıskançlığın beslendiği negatif düşünceleri yok etmektir. İyilikte bulunmak insanları yakınlaştırır ve birbirlerinin iyi yönlerini görmelerini sağlar. Bu şekilde insan kendi kaprislerinin Allah'ın isteklerinin önüne geçmesine engel olmuş ve kıskançlığa karşı kendini korumuş olur.
İkinci yöntem ise kıskançlık beslemenin insanın asıl kendisine zarar verdiğini kesin bir şekilde bilmektir. Çünkü insanoğlunun temel güdüsü kendini zarardan korumaktır ve insan negatif duyguların ruha zarar verdiğini bildiğinde bunlardan kaçınacaktır.
Örneğin iş arkadaşının terfisini kıskanan bir işçi ... uzun uzun şikayetlenir, öfke duyar ve zamanla kıskandığı kişi ruhunda bir saplantı haline gelir. Bunlar ruha, akla ve bedene zarar veren duygulardır ve hiçbiri ne kendisini yükseltir ne de geçmişi değiştirebilir. Sadece moral bozucu, ilerlemeyi engelleyici etki yapar ve ilk başta hissedilen üzüntüyü arttırırlar.
Bütün çabalara rağmen kıskançlığa engel olunamadıysa en azından kıskanılan kişiye haksızlık yapacak kadar ilerlemesini engellemek gerekir. Yani insan kıskandığının farkındaysa ve bundan utanıyorsa, bu kıskançlığının hala kontrol altında olduğunun göstergesidir.
Bir sonraki yazıda ele alacağımız manevi hastalık cimrilik.
Kaynak: Purification of the Heart. Hamza Yusuf. Starlatch Press, pp. 39-47.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.